Bu Blogda Ara

1 Eki 2024

HAYATIN ARTI DEĞERLERİ- BCP-Eylül-2024


Bir Sonbahar Mevsiminin Eylül Ayını da yolcu ediyor, Ekim Ayını karşılamaya hazırlanıyoruz.  Her ayın, her mevsimin kendine özgü  başkalıkları,  olumlu olumsuz yanları var.  Tıpkı insanlar gibi; Ancak biz insanlar kişiliğimize, değer yargılarımıza, umut ve beklentilerimize, geçmiş yaşantılarımıza  göre günlere, aylara, mevsimlere farklı anlamlar yüklüyoruz. 

Elbette yöresel farklılıklar, kişisel sorunlar ya da yaşanılan coğrafyanın, doğanın, toplumsal veya psikolojik olayların getirileri- götürüleri bakış açımızı, düşünce ve  fikirlerimizi etkiliyor. Ekonomik farklılıklar, maddi ya da manevi yetersizlikler, yaşam kaygıları, endişeler, korkular yaşamı daha gerçek boyutlarıyla algılamaya- değerlendirmelere yol açıyor.  Sonuçta; dünyanın neresinde olursak olalım hepimiz  mutsuzluk değil mutluluk özlemi içindeyiz. Hangi yaşta olursak olalım, kendi içimizde de dışımızda da dengeli bir yaşam ve huzur arıyoruz.

Doğallık ve sadelik içinde, abartısız-önyargısız sezişlerle çevrenizi gözlemlediğinizde aradığımız mutluluk kaynaklarına ulaşmak çok da zor değil. Bir lâbirentin çıkılmaz sanılan yolları, zor hesapların kolay çözümleri, inceliklerin gizemli yanları,  iyi niyetle , hoşgörü ve karşılıklı anlayış çabaları ile atılan birkaç adım, yaşanılan  an'ı  güzelleştirmeye yetebiliyor. Eksilen, azalan, tüketilen öyle çok şey var ki; hayatı zenginleştiren, anlam kazandıran, artı değerler yükleyen enerji kaynaklarını göz ardı ederseniz kayıplar giderek çoğalmaz mı?

Bazen öyle güzel yaşanmışlıklar vardır ki; kısacık örneklerle tanımlasanız da kocaman mutluluklar yaratır yaşamda. Sonbaharın uyumlu soluk renkleri capcanlı-parlak renklere dönüşür bir anda. aydınlanır dünya...

*Güneşin biraz naz yaptığı bulutlu bir sonbahar sabahı  ansızın fark edersiniz ki, günlerdir açmayan kaktüsünüz bir tomurcukla güne hazırlanıyor. Yer değişiminden ötürü küstü sandığınız kaktüs, dikenler arasından tekrar  içindeki güzelliği sergilemeye karar vermiştir. Kırılganlıkların ardından barış ilân edercesine... Oysa ömrü bir günlüktür. Bir günlük saltanatını harika bir çiçekle sonlandırır. 



*Bazen olumsuzluklar ardı ardına sanki yığılır birden üstünüze. Ekonomik sıkıntılar, rahatsızlıklar, güveninizin sarsıldığı anlar-günler. İnsan olmanın mücadelesini vermeye çok da hazırlıklı olmadığınız , güçsüz düştüğünüz bir zaman diliminde evinizin tam karşısında bir dost gözlerinizin içine bakarak sevgi gösterileri yapar. O güne kadar hep uzaktan bakmıştır oysa. Kuyruğunu sallar, kendi diliyle seslenir, kapıya bıraktığınız suyu içer, bir kap içine sunduğunuz kahvaltının tadına bakar. Adeta "Ben buradayım, meraklanma." der. Tuhaftır, sokağın kedileri de eşlik eder bu olaya. Zaten kedilerle köpekler hep dosttur buralarda.

* Bir gün bir duyuru yapılır; Yaşadığınız çevrede gönüllülerin katılabileceği bir "Çevre Temizliği Seferberliği" düzenlenmiştir. İki kez farklı noktalarda düzenlenen bu etkinliğe isteyen el arabasıyla, tırmık ya da çapasıyla, kazmasıyla katılır. Doğayı-çevreyi korumak-yaşatmak amacıyla düzenlenen bu etkinliğe her yaştan insanın, kadınların hatta çocukların katılması mutluluk verici değil midir? Biz (sağlık nedeniyle) katılamasak bile , sokak kapımızın önünü süpürüp temizleyerek katılanlara "Kolay gelsin" demeye , teşekkür etmeye gittik o gün. 


Eylül Ayında bir Pazar Günü öğleden sonra Ovacık Köyü'nde bir Dost Evine konuk olduk. Elimiz boş gitmeyelim diyerek ben de Akdeniz Yöresine özgü  küçük çapta yöresel yiyecekler yaptım. Ağız tadıyla, damak lezzetiyle, sözüyle- sohbetiyle adeta bir Halil İbrahim Sofrasında ağırlandık. Götürdüğümüz kaplar bile dolu döndük. Bütün bunlara ek olarak; Bal kabağını özenle oyarak, nakış işler gibi işleyerek sanatçı duyarlılığı ile yaratılan , gecemizi aydınlatan harika bir masa lâmbasına sahip olduk. 



*İyi niyetle, içinden gelerek, çıkarsız,  vefalı dostluklar  oluşturabilmek, iyi günde-kötü günde birlikte kayda değer saatler geçirebilmek. Yaş aldıkça, belki hayatın sonbaharında bunun ne büyük bir şans olduğunu çok daha iyi anlıyor insan. 

*Eylül Ayı'nda bir Pazar günü bir başka büyük mutluluk; Kışın çok şiddetli yağmurlarda evimizin bazı bölümlerinde oluşan sıva çatlakları, döküntüler, kabarmalar; Eskilerden ama eskimemiş, kafası, elleri, kolları  mükemmel çalışan, biyonik bir büyük ustanın enerjisi ve hüneriyle onarıldı. Eski Meslek Liselerimizde "Ara Eleman" yetiştirmeye yönelik bölümlerden yetişen kalfalar, ustalar gibi çalışan gerçek yapı ustalarını görünce nasıl da mutlu oluyoruz. Çoğalabilselerdi belki depremler de daha az hasarla atlatılırdı.

*İnsan hayatının her döneminde sağlık sorunları yaşayabiliyor. Her meslekte ama bilhassa Tıp alanında görevinin ve sorumluluğunun bilincinde, insana-insani değerlere önem veren, dinleyen-anlayan doktorlar ve sağlık personeli gönüllerde taht kurabiliyor. Hele çağdaş bilimlerin ışığında, yeniliklere açık, gözlemci, araştırmacı kişiler, yaşam kalitesini yükselterek mutluluk katsayısını arttırıyorlar. 

*Hangi meslekte olursa olsun; Kendisiyle ve çevresiyle barışık olmayan, sevgiden-saygıdan yoksun, manevi değerlerin çok üstünde maddeyi-parayı gerçek güç gibi gören insanlar kendileri mutlu olamadıkları gibi çevrelerine de zarar veriyorlar. Doğruluğundan kuşku duyduğumuz güvenemediğimiz insanlarla değil yüz yüze gelmek , varlıklarını bilmek bile mutsuzluk nedeni olabiliyor. İyiler; iyilerin ve iyiliklerin çoğalmasına katkıda bulunurken, tam tersine kötüler de yakın ve uzak çevreye hatta tüm dünyaya kötülük tohumları ekiyorlar. "Aranan Kişi" olabilmek, İNSAN olabilmekle eşdeğer. 

 *Henüz 4 yaşında bir çocuk; kendisine verilen bir kutudan birkaç çikolatayı arttırıp "Ben bunu da anneanneme vermek istiyorum." diyebiliyorsa ( Hele bir de bu durumu gerçek anneannesinin yanında,  sevgi ve ilgi gördüğü bir başka anneanne için düşünüyorsa) O çocuk paylaşımı, içtenliği öğrenmiş, sevgi ve ilgiyi sindirmiş demektir. Ne mutlu O'nu yetiştiren,  emek harcayan, uğraş veren  büyüklerine... 

NOT: Bu yazı Blogları Canlandırma Projesi (BCP) 2024-Eylül Ayı kapsamında, "Sonbahar " teması seçilerek yazılmıştır.

Hayatımızın  her döneminde  "Artı  Değerler" in  çok olmasını dileyerek... 

Makbule ABALI-Eğitimci 

Urla- 1.11. 2024  


 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder