Sevgi ile ilgi ve özenle yaklaşırsanız tüm canlılar ses veriyor. Çiçekler, ağaçlar, otlar bile daha uyumlu oluyor, daha coşkuyla açıyorlar. Urla'da yüz yıllık zeytin ağaçlarını köklü veya köksüz gördüm. Ağaç kesilse bile kökleri canlı kalıyor, kolay kolay pes etmiyor. Özgürce salınıyorlar; Dağda, bayırda, ovada, çorak taşların arasından bile adeta ses veriyorlar; Yüzyıllar öncesinden, bilge filozoflar gibi. İlkbaharın bu yanını çok seviyorum: Kupkuru ağaçlar bile yeniden yapraklarla, çiçeklerle donanırken insanları da bir ruhsal arınmaya çağırıyorlar sanki. Her yer papatya tarlası. En doğal, gösterişsiz, sade çiçekler papatyalar.
Kardelenler gibi taşları delerek (Taşdelen diyorum ben onlara.) taşların arasından dünyaya gülümseyen çiçeklere sizler de rastlıyorsunuzdur. Mücadeleci insanlar gibi her duruma ya da ortama uyum sağlayıp yaşama devam ediyorlar. Kocaman ağaçların altında, Arnavut Kaldırımlarının hemen dibinde hiç kimseye aldırış etmeden varlıklarını sürdürüyorlar. Bu çevrede kuşlar da değişti. Kışlık kuşlar gitti, yerlerine yenileri geldi. Sabahları erken saatlerde kumruların serenadı başlıyor.
Dün sabah Urla'da hava bulutluydu. Öğleden sonra güneş yüzünü gösterdi. Sadece biz değil, doğadaki tüm canlılar sevindi sanki. İçe kapanmış lazanyalar bile açıldılar, yüzlerini güneşe çevirdiler. Küçük bahçemizdeki fırça çiçeği (Mersin'de hiç rastlamamıştım.) kış boyu yeşil yapraklı ama çiçeksizdi. Baharın ilk günlerinde dallarında tomurcuklar oluştu. Soğuklar tekrar başlayınca sanki kendini korumaya aldı, çiçek vermedi. (Akıllı bir çiçek.) Havalar tekrar ılınınca kıpkırmızı güzel çiçeklerini sergiledi. Yakında güllerimiz de açacak.
Düşünüyorum; Badem, erik, şeftali, zerdali portakal, limon, turunç gibi meyve veren ağaçlar çoğunlukla beyaz, narin çiçekler açıyorlar. Duruluk, saflık, temizlik simgesi beyaz, ruhumuzu da aydınlatıyor, rahatlatıyor. Arka bahçedeki portakal ağacı da çiçeklerle donandı. Kokusu tüm çevreyi sardı. Tek başına bir özveri sembolü gibi. Buram buram kokusu ta içimize sindi adeta. Yakın bir gelecekte kokular da duygulara tercüman olabilmek amacıyla kargoyla gönderilebilir mi acaba? Ne yaratıcı bir buluş olurdu. (!) Yapay değil, doğal bir kokudan söz ediyorum elbette.
Portakal ağacının hemen yanı başında geçen yıl İnternette beğenerek kargo ile alıp özenle diktiğimiz, sabırla suladığımız iki limon ağacından sadece biri tek limon çiçeğiyle adeta bizim aldatılmışlığımızın simgesi gibi duruyor. Oysa sipariş verdiğimiz firma limonlarla donanmış bir ağaç görseliyle reklam yapıyordu. Bir yıl sonra ağacımız öyle olacaktı. Kargo paketine de sadece çürük bir limon koymuşlardı. Ağaçlar onların davranışından utanıyor mudur acaba ? Kaybolan güven kolay kolay geri gelmiyor. Tüketici haklarıyla ilgili bir kurum halen işliyor mu acaba?
Mersin'de hiç görmediğim mor salkımlar burada her yerde varlar. Bahçemizde yok ama sağlı-sollu, önlü- arkalı tüm komşularımızda mor salkımlar şenliği sürüyor adeta. Öyle güzel yayılıyorlar ki. Kesilen badem ağacımızı küstürdük galiba. Henüz en küçük bir canlanma belirtisi yok. Ama yeşillikler bölümünde maydanoz, dereotu salatalara hazırlık yapıyorlar. Roka bir dönemi tamamladı, çiçeğe dönüştü. Komşularımız; Sevgili Nur ve Zeynep bahçelerindeki bitkilerin fotoğraflarıyla beni mutlu ettiler. Berrin'in nefis naneleri, Mevlüt Bey'in yerelmaları soframıza konuk oldular. Emin Bey'in kara dut ağacı ikrama hazır. Tolga, Emin Bey, Mahir Bey türlü çeşitli konularda danışmanlarımız, yardımcılarımız.
Kimselere söylemedik ama bugün; doğanın tüm güzelliklerini birlikte yaşadığımız, ortak duygularla gözlediğimiz, güvenli, vefalı , sadık yol arkadaşım, eşimle beraberliğimizin 46. yıldönümü. Karşılıklı anlayış ve hoşgörüyle, inceliklerle, insan insana, ılımlı bir HAYATA , değişen mevsimlere, farklı iklimlere sağlıkla, sevgiyle, umutla , sevdiklerimizle tutunmaya çalışıyoruz.
Makbule ABALI. Urla
8 Nisan 2024
https://youtu.be/b47oBxsZPew?si=h4gjkYVbUqmyccTF
Ay maşallah 46 yıl, dile kolay!
YanıtlaSilDün bir çift gördüm, sanırım sizin yaşlardalar iki sandviç almış banka oturmuş yiyorlardı. Sonra ne olduysa gülüştüler ve adam kadının yanağını öyle bir okşadı ki, içimden güvercinler havalandı! Gülüşmeleri neşeleri çok hoşuma gitti.. Nasıl oluyor acaba bu dostluk arkadaşlık nasıl böyle güzel sürdürülüyor..
Mor salkım fotoğrafına bayıldım bayıldım! O mor salkımlardan ufacık koparıp buzluk vardır ya onun içine koyup dondurmuştum, beyaz şaraba, suya gazoza çok yakışıyor ve zehirlemeden yenebiliyor :)
Kokuların aktarılması kısmına gelirsek, ben de çok istiyorum! Aslında geçen senelerde bir suluk çıktı çocuklar arasında moda oldu burada. Suluğun üst kısmında bir bölme var oraya doğal aroma konuyor özel satılıyor tabii, onun kokusu beyni uyarıyor ve içtiğin düz su vile olsa tatlı kokulu bir şey mesela vişne suyu içiyormuşsun gibi algılıyor beyin. Ben açıkcası izin vermedim bana yanlış geldi bu uygulama, mis gibi suyun tadını unutacak insanlar diye düşündüm ama baya tutmuştu… Sanırım birkaç seneye dediğiniz gibi kokular da yavaş yavaş kopyalanabilirve istendiği zaman yeniden açılabilir yollanabilir dosyalara dönüşecek.. Ama misal ananemin evindeki yastığın sabunlu kokusu, ilk sevgilinin elinden doğranmış domates kokusu falan onlara daha zaman var sanırım….
Çok sevgilerimle yazınız yine içimi ısıttı!
Dünkü yazımın bu harika ilk yorumu içimde bahar esintileri yarattı. Yazılarını, yorumlarını okudukça ne çok ortak noktamız olduğunu bir kez daha anlıyor, mutlu oluyorum sevgili Ceren.
SilFarkındalık, duyarlılık, hassasiyet insana aynı anda ne çok şeyi birlikte düşündürüyor, beyinde yeni imajlar yaratıyor. O anlık duygularla sayfalarca yazı, öykü, şiir yazılabilir. Zihnimde ne çok "İnsan Öyküsü" birikti bilsen. Belki yaş aldıkça yılların birikimiyle daha çok fikir üretiyor ama hemen harekete geçiremiyoruz imbikten süzülenleri.
Yıllar yetişemediğimiz bir hızla akıp gidiyor. Uzun süreli beraberlikler ortak sorumlulukları da gerekli kılıyor sanırım.
Saygı, sevgi, vefa, sadakat, içtenlik, hoşgörü hassas terazi dengesinde yer buluyor galiba. Eşim benden on yaş büyük.
Saygı-sevgi yaşta değil, ortak noktalarda uzlaşabilmekte. Bazen ses tonu, bazen bir bakış ya da hassas bir dokunuş... Anlaşılmak insanı mutlu ediyor. Son yıllarda kol kola, el ele yürürken fotoğraf çekmek için izin isteyenler çoğaldı. Sevgisizlik mi çoğaldı toplumda yoksa sabırsızlık, tahammülsüzlük mü arttı diye düşünüyoruz. İnsanlar sevgi ve huzur arayışındalar.
Yazı yetersiz kalıyor bazen, yüz yüze konuşabilmeyi ne çok isterdim.
Günden, aydan, yıldan geriye kalan "Tortular" en sık uğradığım köşeler, zaman zaman çok eski paylaşımlarına da dönüp okuyorum, bilgileniyorum, öğreniyorum.
İyi ki varsın. Mor salkımlar narenciye çiçeklerinin kokusunu ta oralara taşıyacaklar...
Çiçek fotoğrafları harika görünüyor. Çiçeklere bakmaya doyum olmuyor, hepsi çok güzeller. Baharla birlikte canlanıyor da insan, enerjiyle doluyor. Yazınız da bahar gibi ferahlatıcıydı. :)😊🌺
YanıtlaSilCep telefonum halâ isyan etmedi, güzel görüntüler görünce o da ortama uyum sağlıyor. Eşimin telefonunu da kullanıyorum.
SilGüzel düşüncelerinize çok teşekkürler, ince, hassas Duygular yorumlara da yansıyor.
Ne kadar güzel ağaçlar çiçekler ve kaleminiz çok iyi👍 Bende yayınladım ormanda ağaç kesilse diğer ağaçlar onun köklerini besliyorlar ormanın sağlığı için.. Diğer canlıların aralarında ki kuvvetli bağı herkes göremiyor.. Doğayla iç içe yaşamak ne kadar huzur verici🥰
YanıtlaSilİyi düşüncelerinize, zaman zaman ilettiğiniz yorumlarınıza çok teşekkür ederim. O uzun bilgilendirici yazınızı okumuş ama yorum yazamamıştım.
SilDoğanın bizlere kazandırdığı ne çok şey var. Keşke yeterince koruyabilsek, hiç değilse zarar vermesek.
Merhabalar.
YanıtlaSilEge bölgesi denince benim aklıma ilk gelen şehir İzmir'dir. Urla'da İzmir'in şirin ve güzel ilçelerinden biridir. Coğrafi konumu itibarıyla tabiatın kış uykusundan en erken uyandığı bölgelerimizdeki ilçelerimizden biridir. Dolayısıyla ağaçların çiçeklerini, bahçelerdeki ve kırlardaki çiçekleri burada erkenden görmek mümkündür.
Çiçekleri neden seviyoruz? Çiçekler sevgimizin belirtisidir. Sevdiğimizin ve sevildiğimizin bir işareti ve mesajı olarak çiçekleri kullanırız. Biraz da çiçekler üzerinde bilimsel konuşacak olursak, yaptığım araştırmaya göre; "...çiçeklerin renkleri ve kokusu nörotransmitter salınımını gerçekleştirerek melatonin, serotonin ve adrenalin hormonlarının salgılanmasını sağlarmış. Serotonin bilindiği üzere mutluluk hormonuymuş. Melatonin hormonunun ise sakinleştirici bir etkisi varmış..."
Temiz ve güzel koku, insanı mutlu eder. Çiçekler de kokularıyla ön plandadır. Onları koklamak insanın içini ferahlatır, mutluluk verir. Sürekli koklama isteği uyandırır. Herhalde bundandır çiçeklerden bir türlü vazgeçemeyişimiz.
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar,
SilGüneyde Akdeniz Bölgesi'nde Mersin'de yıllarca yaşadıktan sonra Ege'li olduk. Yaşadığımız Zeytinalanı Bölgesi biraz yayla havasında. Urla yaklaşık 15-20 dakika uzaklıkta. Bahar biraz geç bile kaldı. Zamanla her yere uyum sağlıyor insan. Emektar arabamızı Mersin'de bir kaza sonrası satmıştık. Ulaşımı dolmuş ya da taksi ile sağlamak zorundayız. Taksimetreler İzmir ve çevresinde 50 liraya açılırken Bodrum, Çeşme ve Urla'da 70 lira turistik tarife. Bazı konularda mantık dumura uğruyor.
İkinci paragraftaki açıklamalarınız kısa ve öz olarak çok güzel toparlanmış. Yarar- zarar dengesi kurulunca gerçekten DOĞA büyük bir güç ve enerji kaynağı, ruh sağlığının en büyük destekçisi. Küçük bahçemizi düzene sokmaya çalışıyoruz. Evin içinde de her köşede bitkiler var. Soframızda mutlaka doğal kır çiçekleri bulunur. Vitaminlerin bile çok pahalı olduğu günümüzde iyi ki doğa yanı başımızda desteğini esirgemiyor.
Bilgilendirici ince yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımızla.
Fotoğraflar içimi ferahlattı. Ah o mor salkımlar ne de güzeller... Hele fırça çiçeği ne kadar değişik her an fırçalamaya hazır gibi. Her yerde mis gibi bahar kokusu...
YanıtlaSilEbemkuşağı yıllar öncesinden yazıştığımız çok sevdiğim ,
Silyorum ya da paylaşımlarını görünce mutlu olduğum bloglardan biri. Eski dostları daha sık görmek istiyor insan. (Bu konuda kendimi de eleştiriyorum bazen. Ah sağlık... )
Ortak duygu ve özlemlerde buluşmak güzeldi, içim cız etti.
Sevgiyle.
Merhabalar Makbule Öğretmenim.
YanıtlaSilMaşAllah, siz de bizim gibi 1978 yılından bu tarafa birlikteliğinizin 46'ncı sene-i devriyesini tamamlamış çiftlerdensiniz. Sizlere sağlık, sıhhat ve afiyetler içinde huzurlu, mutlu ve uzun bir ömür diliyoruz.
Selam ve saygılarımızla.
Yorumunuza yanıtım bir altta yer almış. Spam kutusuna düşmüş bir yorum eklenince öyle oldu sanırım.
SilBayram nedeniyle iyi dileklerimizi de eklemek isterim.
Ne mutlu size o zaman. Birlikteliğiniz ömür boyu sürsün. Çiçek ve doğanın insanı her zaman mutlu ettiğine inanıyorum. Şuan bu görseller beni mutlu etti. 😊
YanıtlaSilMutluluğa vesile olabilmek ne güzel sevgili Peliş. Güzel -içten dileklerine teşekkürler. Doğanın kaynakları, ağaçlar, çiçekler hayatımızdan hiç eksik olmasın.
Sil(Yorumlar bazen spam kutucuğuna düşebiliyor, araştırmak iyi olur sanırım.)
Merhabalar Recep Bey ve değerli Eşi ,
YanıtlaSilÇok sevdiğim, içimden gelerek yazdığım Bloğumda eskisi kadar sık yazmıyorum artık. Oysa yazmak istediğim ne çok konu var.
Yazılarımda özele çok nadir inmeye çalışırım. Bahar sanırım farklı bir güç ve enerjiyi de taşıyor.
Ne tesadüf. Mutluluğunuz daim olsun. Eşimle birlikte sağlıklı, huzurlu, mutlu günler yıllar diliyoruz.
Selam ve saygılarımızla.
Merhabalar Makbule Öğretmenim.
SilCevab-i yorumunuz için çok teşekkür ederiz. Eşimle birlikte size sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir bayram geçirmenizi diliyoruz.
Selam ve saygılarımızla.
Çok teşekkür ediyor, Urla'dan selam ve saygılarımızı iletiyoruz.
Silvay! 46 yıla, size, eşinize nazar değmesin, daha nice yıllarınız olsun, sağlıkla, mutlulukla, neşeyle geçireceğiniz :)
YanıtlaSilbu ara bizim buralarda da mor salkımlar tüm coşkularıyla ortalıktalar. insanı sarhoş ediyor hem görüntüleri hem kokuları :)
Takvim yaprakları birer birer düşerken ömür de akıp gidiyor, Can Yücel'in dizelerini hatırlatıyor insana. "Ömür dediğin üç gündür..."
SilGüzel dileklerinize teşekkürler. Kadınları anımsatan mor salkımlar çoğalıyor. Sevgiyle.
ilkbaharla beraber doğanın uyanışı her zaman yenilenmeyi anımsatır bana, çiçekler çok güzel:)
YanıtlaSileşinizle size nice sağlıklı ve mutlu yıllar diliyorum:)
sevgiyle ve ışıkla..
İlkbaharı çok seviyorum. Yenilenme, arınma çok güzel bir süreç. Her zaman naif, ince düşüncelerine teşekkürlerimizle.
SilSevgili öğretmenim,
YanıtlaSilDoğadan insana, insandan da doğaya doğru akan nasıl güzel sıcacık bir yazı yazmışsınız. Geceden yağmurun yağmasıyla birlikte , bulutlu ve hafif serince uyandığım bu bayram sabahında yazınızla içim ısındı. Doğanın bizlere , bizlerinde aslında doğaya anlatacağımız , paylaşacağımız ne çok şey var aslında , ahhh bir bilebilsek.... Siz ne güzel bilenlerdensiniz. bir doğa aşığı olarak bu yüzden teşekkür ederim o güzel gönlünüze.
Daha nice güzel günleriniz , nice güzel mutluluklarınız ve daha nice birlikte elele geçireceginiz yıllarınız olur inşallah .....
Sevgiyle ve özlemle ellerinizden öpüyorum öğretmenim :-)
Çağrıcığım, sabahtan itibaren eski dostlarımızla yoğun bir telefon trafiğimiz oldu. Bayram hediyesi gibi güzel, özenle yazılmış yorumuna şimdi cevap yazabiliyorum.
SilAilemizi de yakından tanıyan biri olarak ince düşüncelerine çok teşekkür ederim.
Gönülden selam ve sevgilerimizle kucaklıyoruz.
İnanıyorum ki sen ve senden sonra gelecek kuşaklar doğaya çok daha farklı katkılar sunacaklar.
Güzellikler, sağlık ve mutluluk dolu nice yıllarınız olsun. Bayramınızı da tebrik ederim.
YanıtlaSilSevgiler,
Güzel dileklerinize çok teşekkür ederim.
SilNice Bayramlara sevgiyle, umutla.
Ne güzel fotoğraflar, kaldırım taşları arasında büyüyen çiçekler beni çok sevindiriyor :)
YanıtlaSilBazen acaba bu küçücük cep telefonumu çok mu yoruyorum diye düşünüyorum. Gördüğüm her güzel şey beni mest ediyor.
SilTaşlar arasından başını uzatan sarı çiçek de öyle bir anın eseri.
Sevgiyle.
Kıymetli öğretmenim, yıldönümünüzü yürekten kutlarım. Sağlıklı, mutlu anlarınızın ve umut aşılayan kaleminizin daim olmasını diliyorum.
YanıtlaSilNesrin
Duygular sezgilerle karışınca insanı yanıltmıyor. Ad olmasa da bu nazik yorum bana eski dostların nezaketini, inceliğini çağrıştırdı hemen. Yürekten teşekkürlerimle.
Silson yazımın yorumlarında bcp nisan temaları vaaar :)
YanıtlaSilOkudum, yorum yazdım. Teşekkürler.
SilKendi yazdığımız yazı, şiir ya da öykü ve denemeler de temanın kapsamı içinde değil mi?
Esenlikler diliyorum.