EVLİLİKLERDE BOŞANMA VE AYRILIKLAR
Uzun bir yol arkadaşlığıdır evlilik. Hayat arkadaşlığı da denebilir. Arkadaşlığın gerektirdiği tüm özellikleri içerir; Güven, sadakat, içtenlik, sevgi, vefa, dostluk, paylaşım duygusu... Ama gene de bir başkadır, farklıdır, özveri gerektirir. İki farklı yaşamın buluşmasıdır, birbirini tamamlamasıdır.
Bazen zıtların buluşması olabilir. Ama mutluluk, eşini değiştirmeye çalışmadan onu anlamaya çalışmakla bulunabilir. Yıllardır süregelen bir kişiliği, karakteri birden değiştiremezsiniz. Çoğu kez her şey karşılıklı duyulan aşkla, sevgiyle başlar. Ama yıllarca süren nişanlılıklar bile bazen evlilik sonrası ayrılıklarla sonuçlanabilir. Oysa aşk, beraberliğin sürdürülmesini sağlayan tek ölçü değildir .Cinsellik evliliğin devamında tek başına bir güç değildir.
Boşanmaların en temel nedeni olarak şiddetli geçimsizlik açıklanır. Güzel aylar bitince evden de hoş olmayan kaba sesler yükselir. Bazen sessizliğin sesi kaplar evi. Söz bitmiştir, sevgi. aşk, iki insanı birbirine bağlı kılan her şey tükenmiştir. "Ölesiye seviyorum" diyen insan cinayete kadar vardırır işi. Bazen bir başka kadın ya da erkektir ayrılık nedeni. Sevgisizlik, ilgisizliktir, aşırı kıskançlıktır. Alınacak bir eşyanın, malın, takının eksik oluşudur. Son yıllarda magazin basınından duyuyoruz: Evlilik sözleşmeleri yapılıyor, mal paylaşımı sağlam zeminlere oturtuluyor.
Nedendir bilinmez son yıllarda dizi filmler hep mutsuz evlilikleri, sadakatsizliği, ihaneti, araya giren ikinci kadının varlığını işler oldu. Toplumdaki olayların televizyona yansıması mıdır yoksa dizilerin olumsuz etkisi mi? Kadına şiddet, hakaret, aşağılama pek çok dizi ve filmde konu alınıyor.
Yol arkadaşlığında yol uzadıkça yük çoğalır ama birbirini tanıma netleşir. Yol daha çekilir hale gelir. Çabuk yorulanlar, pes edenler için ise yol çekilmez olur. Bazen evlilik resmen bitmeden de hayat bitmiş gibidir. Hayatın anlamı kalmamış gibidir. Çoğu kez ekonomik sıkıntılar bu durumu tetikler. Yollar ayrılmasa bile çıkmaz sokaklara sapmalar başlar.
Sokrates'in düşündürücü bir sözü var:" Ne pahasına olursa olsun evlenin. Karınız iyi çıkarsa mutlu olursunuz, yok fena çıkarsa o zaman da filozof olursunuz."
Güvenli, sevgi dolu uzun yol arkadaşlıkları dileyerek...
Makbule ABALI
Derin bir mevzu.
YanıtlaSilKişilikler gibi evliliklerde çok farklı aslında.
Ama özü bir. Birliktelik ve bağlılık.
Derin ve ciddi bir mevzu haklısınız. Çoğu kez daha önce hiç tanışmayan iki insan hayatlarını birleştiriyorlar. Birliktelik bazen sekteye uğrayabiliyor, bazen mutlulukla yıllarca sürüyor.
SilSevgiyle
Makbule Hanım merhaba, sanıyorum bu haftanın Ağaç Ev Sohbetleri konusunu siz belirlemişsiniz. Gerçekten gençlere rehber olabilecek çok güzel bir konu. Yanlış anlamazsanız sizden küçük bir isteğim olacak. Ağaç Ev Sohbetlerinin artık içtihat haline gelen formatı gereği yazılarımızda organizasyonu yapan DeepTone arkadaşımızın ve konuyu önerip yazan arkadaşın yazısının linklerini koyuyoruz yazılarımıza. Siz de bunları ilave edebilir misiniz? Eğer konu önerisi sizden geldiyse bunu belirtip sadece DeepTone'nun blog linkini vermeniz yeterli:)
YanıtlaSilYazınızda evlilik kurumu ve boşanmayla biten ayrılıkların nedeni hakkındaki görüşlerinize katılıyorum. Boşanma halinde en büyük zararı çocuklar çekmekte. Sırf çocuklar zarar görmesin diye zoraki devam ettirilen evlilikler de ayrı sorun tabii. Sevgi ve saygılarımla:)
yoook benim linkimi vermek gerekmiyoooo, sadece öneriyi yapanın linki, makbule abalı olduğuna göre gerekmiyooo, onun linkini biz verceez :) benim linkimi sadece kaplan diary veriyoo, alışkanlık yaptı o kendine sadeceee :)
SilRüçhan hakkı:)))
SilKonuyu ben önermiştim. İkinci cümlenizde dediğiniz gibi "Gençlere rehber olabilecek çok güzel bir konu" deyişinize içtenlikle katılıyorum. Boşanmayla sonuçlanan evliliklerde başlangıçtaki 3 çocuk önerilerinin de ne kadar yanlış düşünüldüğü ortaya çıkıyor.
SilParçalanmış ailelerde en önemli sorunları çocuklar yaşıyor.
Esenlikler diliyorum.
Kesinlikle emin olmadan çocuk yapılmamalı, hele ki kötü giden bir ilişkide belki işleri düzeltir diye çocuk yapmak tam delilik!
SilAileler çoğu zaman aileye bir çocuk katılımını kurtarıcı gibi görürler. Bazen iyi olsa bile bir çocuk zorunluluk yaratabilir. Bu durum eşler arası geçimsizliği daha da arttırabilir. Çocuğun hayatı çekilmez olabilir.
SilSevgiyle.
oleeeeey gelcam yineğğğğ :)
YanıtlaSilYorum yazmak için herhalde.
Sileveet yarııın :)
Silağaç ev sohbetleri fotisini, blogumdaki fotoya tıklayıp büyütüp sonra sağ tuşla resmi farklı kaydet diyerek kaydedebilirsiniz kiii :)
YanıtlaSilzor ve derin bir konu :) aldatma konusunu aklım almıyor sevmiyorsa ayrılsın insanlar aldatmak aptalca bir şey. evliliğin doğal olması kadar ayrılık da doğal bir şey. her zaman söylerim ki insanlara bence evlenmesi veya çocuk sahibi olması için ehliyet verilmeli ve sınavlar olmalı aklı başında insanlar mı psikolojik durumları ne filan iki taraf da bilsin bunu mesela ve aile hekimi gibi aile terapistleri atansın bence ve muayene birkaç yılda bir şart olsun diğer zamanlarda da kendileri yine gitsin görüşsün bu hekimlerle bence harika olurdu :)
YanıtlaSilBu sınav önerine yürekten katılıyorum Sessiz Gemi:)
SilSınav fikrine kesinlikle katılıyorum. Hem evlilik öncesi hem de çocuk öncesi sınav olmalı. Hatta çocuk öncesi staj gibi uygulamalı ebeveynlik sınavı olmalı.
SilAldatmak çok aşağılayıcı, insan onuruna aykırı bir şey. Güveni altüst eden bir durum. Son yıllarda biliyorsunuz, ana- baba okulları, aile terapıstleri gündemde. Ama okul birincisi olmak hayat başarısını garantilemiyor ki. Evlilikte zaman zaman aksaklıklar olsa da eşlerin isteği ve gönüllü çabasıyla her şey tekrar yoluna girebilir.
SilSevgiyle.
Evlilikten konuşmak ne kadar hoş ise boşanmaktan konuşmakta o kadar acı bence. Ne kadar kolay evleniyor, ne kadar zor boşanıyoruz.
YanıtlaSilBu durum kişilere göre değişiyor tabii. İnsan insana kıyıyor. Sinirler yıpranıyor, tahammül gücü azalıyor. Gönül kapıları kapanıyor. Sevgi tükendiğinde kolay da boşanılıyor. Her şşey İNSAN'a bağlı.
SilGüzel günler.
Güzel ve güzel olduğu kadar da zor bir konu seçmişsiniz. Boşanmaların çoğu erkek kaynaklı gibi görünse de konu aslında insan kaynaklıdır. Fıtrat denilen kavramı anlamadan erkek veya kadını suçlamak anlamsız olur. Evlilik, vazgeçilmezlik üzerine kurulmuşsa yürümesi zordur. Bir idare etme sanatıdır bence. Bir de şu bekarlar var ya atıp tutan. :)) Bekarlara şunu hatırlatmak lazım:
YanıtlaSilÖlüler sanırmış ki diriler her gün helva yiyor.
Bir gün yani bir hafta ağaç ev sohbetlerine katılmak isterim. Fırsat bulduğum ilk haftada yazacağım inşallah.
Ne güzel bir yorum; Çok yönlü, anlamlı, çözüm üretici. ""Boşanmaların çoğu erkek kaynaklı gibi görünse de konu aslında insan kaynaklıdır" deyişinize içtenlikle katılırım. İki kişilik bir dünyada ne olup bittiğini tam olarak kimse bilemez.
SilBu sohbetlere ikinci katılışım. İlk katılmamda "Toplumda güven kaybının nedenleri" konusunu seçmiştim. Katılmanız ne iyi olur. Çok yönlü, araştırıcı beyinlere özellikle ihtiyaç var.
Yorumunuza teşekkür ederim. Esenlikler diliyorum.
insan bazen kendine bile katlanamazken iki kişinin yıllarca birlikte olabilmesi çok güzel. ama ipte yürüyen cambazlar gibi olmak gerekiyor :)
YanıtlaSilYorumunuzu gülümseyerek okudum. O kadar zor değil. İpte yürüyen cambazlar kadar olmasa da bir ruhsal denge sağlamak iyi olur elbette. Karşılıklı saygı, sevgi, özveri, paylaşım, yardımlaşma hayatı kolaylaştırır zaten. Ama karşınızda bunları yapmaya değer bir insan , bir eş olmalı...
SilSevgiyle, dostça.
Sayın hocam dediğiniz gibi ekonomik sıkıntılar çok belirleyici olmaya başladı evlilikte. Bazı çiftler kendi gelirlerinin yanında baba desteği ile anca geçinebiliyor. Zira bunun yanında bekar kalıp anne baba ile yaşamak günümüz şartlarında daha cazip geliyor. Takipteyim sizi. :)
YanıtlaSilHaklısınız, giderek "Büyük Aile" tipine döneceğiz belki de. Kuşaklararası anlaşmazlık başlarsa o da evliliklerin gidişatını olumsuz etkileyebilir. Belki de ekonomik koşullar zamanla evliliklerin de çok azalmasına neden olacak.
SilYorumunuza teşekkür ederim.
evet yaa yerli diziler artık çok fena. evliliklerde de artık günümüzde insanların tahammülü azaldı herhalde. kimse kimseyi çekmez oldu. ekonomik şartlar da var. evlenmeyenler çoğaldı iyice yeni kuşaklarda.
YanıtlaSilTahammül ve sabırla birlikte belki içtenlik de azaldı, bencillik çoğaldı. Ekonomik şartların kötüleşmesi, işten çıkarmaların çoğalması hayatı da zorlaştırdı. Manevi değerler, maddi değerlerle çakışıyor. Şair: "Dostlar bile çekildi bir bir" diyordu.
SilBu diziler nedeniyle zaten her şey mubah oldu. Yazık.
YanıtlaSilAynı görüşü paylaşıyoruz. Dizi seyretme alışkanlığım yoktur. Ama bazen bir program ararken öyle sahneler ya da sözlerle karşılaşıyorum ki, RTÜK bunları nasıl görmüyor diye isyan ediyorum. Hatta bazen siyasilerin sözleri- Devlet Adamlığı ciddiyetiyle bağdaşmayan-
SilSevgiyle.
Bu haftanın konusuna yazmam farz oldu gibi hissediyorum artık. Sizin yazınızı da keyifle okudum.
YanıtlaSilSeverek evlenmiş fakat yurtdisi işi sebebiyle eşinden ayrı yaşayan bir kadin olarak.
Cok değerli bir konu seçmişsiniz.
Umarim yazacak fırsatı yakalayabilirim.
Sevgilerimle.
Karşılıklı görüş alışverişlerini seviyorum. Bloglarda konuyu yazma yeri de geniş olunca daha rahat yazıyor insan. Konu ile ilgili görüşünüze sevindim. Ülkemiz için güncel bir konuyu gündeme getirmek istedim. Bundan önce seçtiğim konu da "güvensizliğin toplumda artış nedenleri" idi.
SilLütfen yazmak için kendinize fırsat yaratın.
Sevgiyle...
Çok doğru bir yazı Makbule Hanım
YanıtlaSilBöyle değerlendirmenize sevindim. Doğru bildiklerimi içimden geldiği gibi yazmaya çalıştım.
SilEsenlikler dilerim.