Bu Blogda Ara

21 Mart 2025

Bir Eğitimcinin Not Defterinden (1)

 


Mesleğinizi severek seçtiyseniz yıllar boyu istekle, inandığınız değerler doğrultusunda benimseyerek  sürdürüyorsunuz. Çalıştığınız alan Eğitim-Öğretim ise sorumluluğunuz bir kat daha artmıştır. 

Bir ülkenin geleceğinde görev alacak çocuk ve gençler geleceğin yetişkinleri olarak ilerleyecekleri  uzun yola hazırlıklı ve donanımlı çıkmak zorundadırlar. Her çocuk ayrı bir dünya olduğu gibi, kişilik özellikleri, davranışları ve beklentileri çok farklı öğretmenler de şans ya da şanssızlık sayılabilir.

Yıllar öncesini düşündüğümüzde; gelecekle ilgili hatalar, yanlış alınmış kararlar, uygulamalar, örnekler bugünkü yolumuzu belirlemede çok yardımcı olabiliyor. Akıl- mantık ve duygu çerçevesinde alınan kararlar, konuşarak-görüşerek-uzlaşarak planlandığında çalışmalar da çok daha yaralı ve sağlıklı ilerleyebiliyor. 

Öğrencilerine her zaman bir konuyu yeterince anlayıp değerlendirebilmeleri için soru sormayı, danışmayı, fikir alışverişi yapmayı öneren bir öğretmenin kendisi de iyi örnek olmak zorundadır. O bir rol-modeldir. 

İstanbul-Çemberlitaş Yüksek Öğretim Kız Öğrenci Yurdu'nun 8 kişilik odalarında, yurdun dört köşesinden hatta yurt dışından gelen arkadaşlarla yıllar geçirdim. Teyzemler ve bir amcam  İstanbul'da idi, hafta sonları onlara giderdim. 

Uygulama tezim; Stanford Binet Zekâ Testinin Türkiye'de Uyarlanması amacı ile 13 yaş çocuklarına uygulanması idi. Pertevniyal ve İstanbul Erkek Lisesi'nde 100 gencimize uyguladım. Çok zeki öğrenciler vardı. Ne oldular, nerelerdeler hep merak ederim. Umarım hak ettikleri yerlere ulaşmışlardır. Hayat amaçlarını belirlemiş, ne istediğini bilen öğrenciler, diğerleri arasında fark yaratmış öğrenciler , çok parlak başarılara da imza atıyorlar. 

Mezuniyet sonrası isteğimle Adana Rehberlik ve Araştırma Merkezi'ne Uzman Rehber olarak atandım. O yıllarda 2/3 kararname ile liselere psikoloji, felsefe, mantık ve sosyoloji  derslerine haftada 8 saat öğretmen olarak gidiyorduk. Adana Karşıyaka Lisesi, Paksoy Kız Lisesi, Adana Erkek Lisesi çok severek derse gittiğim okullar oldu.

Yazımı dün yayınlamak isterken, sağlık sorunları, dopdolu bir günün yorgunluğu,  doktora, eczaneye, ev işlerine, alışverişe yetişme çabaları beni engelledi. 7+15+35+21 yılın hikâyesini anlatmak kolay değil, bağışlayın. 

Mesleğinize- işinize gönül vermişseniz sağlığınız elverdiğince "Hayat Boyu Eğitim Gönüllüsü" olarak yaşamınızı sürdürüyorsunuz. Bu yazıyı  tamamlayamamak sonra çok içime batar. Kendimi tanıyorum. Videoları bile seçerek yerleştirmiştim. Aynı başlıkla hemen ikinci bir yazı yazabilmek için güç toparlamaya çalışacağım.

Sağlıklı-huzurlu-insancıl-aydınlık-barışçıl bir dünyada yaşama özlemiyle. 

Makbule Abalı-Eğitimci

20. 03. 2025 İzmir-Urla


 








4 yorum:

  1. Sağlıklı-huzurlu-insancıl-aydınlık-barışçıl bir dünyada yaşama özlemiyle sözünüz çok güzel,
    Gelecek mi o günler?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sadece benim değil, pek çok insanın yürekten özlemi ve umudu olduğunu biliyorum, inanıyorum değerli arkadaşım. İç huzurunu, güvenli bir geleceği, kaygısız-korkusuz bir yaşamı kim istemez?
      Sevgiyle-umutla.

      Sil
  2. Siz bir eğitimci olarak işinize ve mesleğinize gönül vermişsiniz ama, tek başına sizin gönüllü olmanız yetmiyor. Diğer öğretmen arkadaşlarınızın, öğrencilerinizin, okul idaresinin ve öğrenci velilerinin de aynı gönüllülük esasına dayanan bir ortamın parçaları olmak zorunda.

    "Sağlıklı-huzurlu-insancıl-aydınlık-barışçıl bir dünyada yaşama özlemiyle." sloganınıza katılıyorum ve inşAllah diye dua ediyorum. Gerçekten böyle bir dünyayı özlüyoruz.

    Yazınızda "öğrenci Yurdunun" ile başlayacağını sandığım cümlenizin "öğren" kısmı çıkmamış ve "ci" eki kalmış. Gözünüzden kaçmıştır. Belki tamamlarsınız diye düşündüğüm için hatırlatıyorum. Sakın beni yazım hatası arayıp bulan hata bulucu biri olarak algılamayın.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Recep Bey.
      Bloglarda çok güvenerek yazdığım, teknik konularda yardımlaşmaya hazır, paylaşımı benimseyen değerli blog dostlarımızdansınız. Başka türlü anlamam ve algılamam mümkün değil.
      Yanlışımı-eksiğimi görüp uyarmanıza sonsuz teşekkürler. Hemen düzelttim. Daha sağlıklı günlerimde yazı-öykü-şiirlerimi yazmadan küçük bir taslak hazırlardım. Hata olmamasına özen gösterirdim. O günün, günlerin, gecelerin bedensel-ruhsal yorgunluğu.
      Bu sabah blogda güncelleme ile eksik yazılmış cümlemi tamamladım. Yarım kalan her şeyi tamamlamaya; gücümüz, mantığımız, aklımız, yüreğimiz yetebilse keşke.
      Sağlıklı günler dileyerek, selam-saygılar.

      Sil