Bu Blogda Ara

4 Kas 2024

Sevgiyi, Huzuru, Mutluluğu, Hoşgörüyü, İnsanı, İnsanlığı; Unutmamak- Unutturmamak...

 


SEVİ

Ben senin en çok sesini sevdim 

Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi 

Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren 

Bana her zaman dost, her zaman sevgili 

Ben senin en çok ellerini sevdim

Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak 

Nice güzellikler gördüm yeryüzünde 

En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak 

Ben senin en çok gözlerini sevdim 

kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil 

Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar 

Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil 

Ben senin en çok gülüşünü sevdim 

Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran 

Unutturur bana birden acıları, güçlükleri 

Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman 

Ben senin en çok davranışlarını sevdim

Güçsüze merhametini, zalime direnişini

Haksızlıklar, zorbalıklar karşısında 

Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini 

Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim 

Tüm çocuklara kanat geren anneliğini 

Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada 

Sensin, her şeyin üstünde tutan sevdiğini 

Ben senin en çok bana yansımanı sevdim 

Benimle yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni 

Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim 

Ben seni sevdim,  ben seni sevdim,  ben seni... 


Ümit Yaşar OĞUZCAN 

D: 22 Ağustos 1926 Tarsus 

Ö: 4 Kasım 1984 İstanbul

************* 


MAHUR BESTE (İlk Dizeleri ) 

Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız 

O mahur beste çalar müjganla ben ağlaşırız

Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız 

Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız 

O mahur beste çalar müjganla ben ağlaşırız.

Attila İLHAN

************


SİSLER BULVARI (Son dizeleri )

Sisler Bulvarı'na akşam çökmüştü 

Omuzlarımıza çoktan çökmüştü 

Kesik birer kol gibi yalnızdık 

Dağlarda ateşler yanıyordu 

Deniz fenerleri sönmüştü 

Birbirimizin gözlerini arıyorduk 

Atilla İLHAN 

D:15 Haziran 1925 Menemen- İzmir 

Ö: 11 Ekim 2005 İstanbul 






2 Kas 2024

Kasım Ayı'na Hoş Geldin Derken...

 


Her mevsimin kendine özgü özellikleri var. Mevsimlerin genel özelliklerinin dışında; Her an, her gün, her ay ve tabii ki her mevsim yaşanılan coğrafyaya, konuma, kişilik özelliklerimize, yaşam tarzımıza, adet ve geleneklerimize, hayat deneyimlerimize göre farklı değerlendirilip farklı algılanabiliyor. 

Sonbahar; Yılın sondan bir önceki mevsimi. Ve onun son ayı Kasım. Kasım Ayının  ilk günlerindeyiz. Henüz hayal bile edemediğimiz son günlerini yaşarken; birden bu ayın da bittiğini fark edip Aralığa merhaba diyeceğiz. Yıl da bitecek öylece. Her giden ay ya da mevsim ömrün de bitişini fısıldar gibi... 

"Sonbahar" yerine "Güz mevsimi" demeyi daha çok seviyorum. Güz mevsimi bana çoğu zaman hüznü, kayıplarımızı, acıları çağrıştırsa da mevsimlerin ne suçu var?  Adeta usta bir ressamın fırçasıyla oluşturulmuş  harika pastel renkler doğayı donattığında gözlerimiz bayram yapsa da,  içinizdeki ruh hali dışınızdaki bayramı bile farklı kılabilir. 

Asık yüzle "Hoş Geldin" denmez elbette. Atalarımız, geleneklerimiz, adetlerimiz öyle diyor. Herhalde dünyanın hiçbir yerinde bizim konukseverliğimiz gibisi yoktur. Onurlu insanlar gibi başımızı kolay kolay eğmeyiz ama , misafiri baş tacı ederiz. Tabii ki misafir de bizim adetlerimizi benimsemişse yol- yordam bilerek,  ev sahibinin iyi niyetini kötüye kullanmadan veda etmesini  de bilir. 

Umarız Kasım Ayı da bizleri hayal kırıklığına uğratmaz. Havalar serinlese de sevgisiyle, şefkatiyle, koruyucu tavrıyla sarar, ısıtır bizi. Vefayla, güvenle, huzur veren  bir tutumla dost olabileceğine inandırır bizi... 

HOŞ GELDİN KASIM ! 

Makbule ABALI- Eğitimci

2.11.2024 Urla 



Ünlü Şairler ve Sanatçılar her dönem, her mevsim duygularımıza  tercüman olmuşlar. Sonsuz teşekkürlerimizle... M. A 



YÜREĞİM 

Yüreğim ıslaktır benim 

Kuytularda ağlamaktan 

Ve hafif uçuktur rengi

Kurusun diye kaç kez 

Güneşe asılmaktan

Sunay AKI