"Vefa" içerik olarak çok zengin bir terim. İçinde ne çok sözcük barındırır; Dostluk, sevgi, arkadaşlık, bağlılık, beraberlik... Eskiden daha çok rastlardık vefa örneklerine. Şimdilerde giderek azaldı, belki zamanla kaybolacak. Yıllar önce yapılmış bir iyiliği unutmuyorsanız vefalısınız. Karşılığını veremezseniz bile bir minnet borcu duyuyorsanız vefakarsınız.
Bazen vefanın bedeli ağır ödenir. Yakınlarına bir böbreğini bağışlayanlar, bir can kurtaranlar, iyiliğin karşılığını maddi olarak ödemek isteyenler... Oysa gönül borcuna paha biçilebilir mi? Günlerin, ayların, yılların getirisi bir anda karşılanabilir mi? Ancak vefa duygusunu kanıtlamak için hiçbir zaman onur, kişisel değerler, kişilik, ayaklar altına atılmaz. "İtibar" vefaya, bazı değerlere yenik düşmemeli.
Her zaman vefanın şiddetle, ihanetle, acımasızlıkla anlaşamadığı söylenir. Onların olduğu yerlerden "vefa" kaçar. Ne yazık, şiddet; okullarda, evlerde, cadde ve sokaklarda, spor alanlarında, her yerde... Toplumun her kesiminde görülen şiddet, vefasızlıkla birlikte Meclis'e de girdi. Dostluk, itibar, saygınlık, güven, içtenlik uzaklaştılar o zaman.
Son günlerde kişisel çıkarlar uğruna nasıl da kötü örnekler sergileniyor. Ansızın başlayıveren kavgalarda yumruklar, hakaretler
kameralar karşısında bile çekinmeden aktarılıyor. Uzun zamandır aynı yolda yürüyenler ya da yürüdüklerini düşünenler yolları ayrılınca neden farklı davranıp vefasızlık örneği sergilerler.
Topluma örnek olması gereken kişilerden öyle kötü örnekler görüyoruz ki bazen. İnsanoğlu neden böyledir diye düşünüyorsunuz; Tokalaşmayanlar, selam vermeyenler. birbirlerinin yüzüne bakmayanlar, konuşmayanlar. "Dünya hali" bu mu, yoksa bu "insanlık hali" mi...?
Mevlana sanki bu günleri görmüş gibi yıllar öncesinden ne güzel seslenmiş:
"Sen uzattığın eli
Tutmayan ele mi dargınsın,
Yoksa onu tutmayacak birine
Uzattığın için kendine mi kızgınsın?
Günümüzde sanatçı Müjdat Gezen de düşüncelerini şöyle aktarıyor:
Son sözü Mevlana'ya bırakmak...
Kazandıkça bölüşemiyorsan
Elini sorgula
Konuştukça kırıcı oluyorsan
Dilini sorgula
Yürüdükçe menzilden çıkıyorsan
Yolunu sorgula
Ömür geçtikçe yerinde sayıyorsan
Gününü sorgula
Sevildikçe vefasızlaşıyorsan
Gönlünü sorgula.
Hangi halde olursan ol
Sonunu sorgula...
Mevlana
Her zaman vefanın şiddetle, ihanetle, acımasızlıkla anlaşamadığı söylenir. Onların olduğu yerlerden "vefa" kaçar. Ne yazık, şiddet; okullarda, evlerde, cadde ve sokaklarda, spor alanlarında, her yerde... Toplumun her kesiminde görülen şiddet, vefasızlıkla birlikte Meclis'e de girdi. Dostluk, itibar, saygınlık, güven, içtenlik uzaklaştılar o zaman.
Son günlerde kişisel çıkarlar uğruna nasıl da kötü örnekler sergileniyor. Ansızın başlayıveren kavgalarda yumruklar, hakaretler
kameralar karşısında bile çekinmeden aktarılıyor. Uzun zamandır aynı yolda yürüyenler ya da yürüdüklerini düşünenler yolları ayrılınca neden farklı davranıp vefasızlık örneği sergilerler.
Topluma örnek olması gereken kişilerden öyle kötü örnekler görüyoruz ki bazen. İnsanoğlu neden böyledir diye düşünüyorsunuz; Tokalaşmayanlar, selam vermeyenler. birbirlerinin yüzüne bakmayanlar, konuşmayanlar. "Dünya hali" bu mu, yoksa bu "insanlık hali" mi...?
Mevlana sanki bu günleri görmüş gibi yıllar öncesinden ne güzel seslenmiş:
"Sen uzattığın eli
Tutmayan ele mi dargınsın,
Yoksa onu tutmayacak birine
Uzattığın için kendine mi kızgınsın?
Günümüzde sanatçı Müjdat Gezen de düşüncelerini şöyle aktarıyor:
Son sözü Mevlana'ya bırakmak...
Kazandıkça bölüşemiyorsan
Elini sorgula
Konuştukça kırıcı oluyorsan
Dilini sorgula
Yürüdükçe menzilden çıkıyorsan
Yolunu sorgula
Ömür geçtikçe yerinde sayıyorsan
Gününü sorgula
Sevildikçe vefasızlaşıyorsan
Gönlünü sorgula.
Hangi halde olursan ol
Sonunu sorgula...
Mevlana
Galiba ben vefasızım
YanıtlaSilCanım dediğim ve değer verdiğim insan gün geliyor bana olduğundan farklı davranıyorsa affedemiyorum ve vefalı davranamıyorum.
onu her gördüğümde yaptığı şeyler aklıma geliyor canımı yakmaları aklıma geliyor affedemiyorum.
SEVGİLERİMLE
İnsanın hemen kendini suçlamaması lazım diye düşünüyorum. Bazen zamana bırakıp, olayları, kişileri yeniden değerlendirmek daha sağlıklı oluyor. Tek davranışla karar vermek de insanı yanılgılara sürüklüyor. Olumlu davranışlarla olumsuz davranışların dengesini iyi değerlendirmek daha doğru oluyor.
SilSevgiler.
Ahh Mevlanam yine tüylerimi diken diken etti sözleriyle...
YanıtlaSilAhde vefa vardı en başında. Verilen gizli, açık sözler vardı. Çoğumuz unuttuk vefa borcumuzu. Bu sözler aynı zamanda kendimedir. İğneyi birazda kendine batırmalı insan. Ne demişti Mevlana ''kalbinden geçmeyeni diline değdirme'' . Eyvallah güzel can. Güzel bir hatırlatma yaptın bizlere. Yazdıklarınızı seviyorum. Lütfen yazmaya devam edin olurmu.
Sevgi ve selam ile .
Mevlana'nın deyişleri beni de çok etkiliyor. Doğru, iğne hep yanımızda olacak. Canımız yanmadan can acısını bilemiyoruz. Başkalarına yapılan vefasızlık da beni incitiyor. Gönül kırgınlığı yaratıyor.
SilÇok içten bir sesleniş bu, çok teşekkür ederim Sevgili Sade.
Ben de ilk günden beri o güzel yayınları keyifle okuyorum.
Sevgiler...
Çok teşekkür ederim. Sayfamın ilk izleyicisi , ilk misafirimsiniz. Bende yeriniz ayrı.
SilKucak dolusu sevgiler :)
Bir yazıma yorum yapmıştınız. öylece boğunuza gelmiştim.
SilYazılardan, yorumlardan o içtenliği, sadeliği fark ediyor insan. yoksa hemen "izleyici" olarak kayıt olamayanlardanım.
Dilerim bloğunuz kalıcı olsun, güzel eleştiriler alsın.
Sevgiler.
Makbule hanım benimde zaman içinde karşılaştığım durum vefasızlık nankörlük hep ben duygusu iyilikleri inkar toplamda hepsi vefasızlığın içinde yer alan duygular sevgili Esma Nur un dediği gibi kendine veya başkasına yapılan haksızlıkları görünce elinde olmadan davranış değişikliği yapıyorsun etkiye tepki aslında her ne kadar üniversitede 4 yıllık okulda 2 yıl psikoloji okusam da bazı insanların davranışlarına akıl sır ermiyor bende kendime tamda bu konuda bir kaç kitap aldım okuyorum . Bizlerin tekil olarak bir şeyler yapmaya çalışmamız bazen yetmiyor toplumdaki göz önündeki okumuş bile olsa bazı kişilerin agresif davranışlar sergileme konusunda duyarlılık göstermeleri gerektiği konusunda sizinle hem fikirim .Esen kalın.
YanıtlaSilYaşadıkça öğreneceğimiz çok şey var diye düşünüyorum. "Hayat Okulu" apayrı bir yer. İnsanız, kırılıyoruz, inciniyoruz, bazen sabrımız çok zorlanırsa belki davranış da değiştiriyoruz.
SilAma inanıyorum ki sonradan pişmanlık duyacağımız bir söz veya davranışımız olmamalı. Yanlış düşüncelerle o davranışlara yöneldiysek karar değiştirmemiz de insani olacaktır. Kin tutmamak ama belki mesafeli davranmak en uygunu. Kişi en doğru kararı kendi verecektir.
Sevgiyle...
Ben bir vefa abidesi olduğumu düşünüyorum.. Hatta vasiyetimdir öldüğümde mezar taşıma 'vefadan öldü' yazacaklar.. Sevgiler,
YanıtlaSilBen de vefalı olduğumu sanıyorum. Ama tabii çevremizdekilerin yargısı asıl önemli olan. Gerçi fazla hassasiyet, çok ince düşünmek insanı epeyce yıpratıyor. Ancak ben de vefalı olmanın bir erdem olduğuna inanıyorum.
SilSevgiler...
Çok güzel. İnsan bilinen ve bilinmeyen bütün iyilik severlerin anısına saygı duyarak vefasını onların torunlarına da göstermelidir. Bu mübarek vatanı bize emanet eden ecdadımız ve şehitlerin anısıan hörmeten vefakar olmalıyız. Vefakarlık yetmez aynı zamanda fedakar olmalıyız.
YanıtlaSil"İyi insan" olmanın yolu da bu adımlarla başlıyor belki. Yapılan fedakarlıkları takdir etmek, iyiliklerin farkında olmak, farkı fark edebilmek...Fedakarlık da vefayı hiç yalnız bırakmıyor.
SilYorumunuza çok teşekkür ederim.
"Vefa" çok önemserim, vevasızlık gördüğüm zaman da önce kendimi sorgularım böyle bir şeyi neden hak ettim diye. Hak etmediğim vefasızlığı da kolay affetmem. Bu da benim kötü huyum diyeyim.
YanıtlaSilSevgiler.
Çok doğru, mantıklı bir düşünce bu. Kendimizi sorgulayarak sonuca gitmek, nedenlere inmek en güzeli. Keşke herkes bunu yapabilse.
SilBağışlayıcı olmak belki güzel de haksızlıklar karşısında susmak da kendimize eziyet tabii.
Sevgiyle...
Unutulmaya yüz tutmuş değerlere yer vermeniz , hatırlatmanız ve seçimleriniz ne de güzel iyi geldi...
YanıtlaSilSevgiler...
Çok teşekkürler sevgili Elsa. Siz gençlerin de bu değerlere gönül vermesi beni çok mutlu ediyor.
SilSevgiler...
Merhabalar.
YanıtlaSilVafa mı, Vefasızlık mı?.." Başlıklı makalenizi okuduktan sonra ben de vefa ile ilgili acizane şu cümlelerle vefa duygularımı dile getirmek istiyorum: Vefa, duyguların en sorumluluk sahibi olanıdır. Borç kelimesi ona yakışmaz! Bu nedenle vefanın hemen yanına bu kelimeyi iliştirmek doğru değil, çünkü borç bu anlamlı duyguyu hırpalar. Vefa, yürekten gelir. Yapılanı yok saymak kadar, başa kakmak da iticidir. Vefa maddiyattan oldukça uzak bir kavramdır. Ne mutlu içinde bu duyguyu yaşatanlara ve onu gösterebilenlere.
Bu güzel vefalı paylaşımınız için kaleminize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim.
Selam ve dualarımla.
Çok haklısınız, düşüncelerinize katılıyorum. O yüzden de "oysa gönül borcuna paha biçilebilir mi?" diye yazdım. Yazımı yazarken yıllar önce okuduğum Ömer Seyfetin'in "Diyet" hikayesini hatırladım.
SilGözlemliyorum; Toplum günbegün daha vefasız , daha aldırmaz, daha vurdumduymaz oluyor. Oysa bazı değerler kuşaktan kuşağa aktarılmalı...
Değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Esenlikler dilerim. Saygılar.
günümüzde insanların birbirine hiç tahammülü yok.. sevgide bağlılığı sürdürmeye çalışmaksa vefa, modern insanımız ne yazık ki bunu sürdürme gayretinde bulunmuyor her şeyi daima karşıdan bekliyor ve yalnızca kendini düşünüyor..
YanıtlaSilÇok doğru. Sabırsız, tahammülsüz, aceleci insanlar giderek çoğaldı. Empati kurmayan, daha bencil, daha merhametsiz insanlar öyle çok ki çevremizde. Bencillik vefayı da dışlıyor, engelliyor.
SilVefakar bir dosta sevgiyle...
Ne kadar güzel ders alınası bir yazı sevgili òğretmenim. Vefa aslında insana en çok yakışan duygu bence .
YanıtlaSilSevgiyle kalın ...
Çok teşekkür ederim. Yaşadıkça insan, kişiler-olaylar arasında bağlar kuruyor ve sonuçlara varıyor sanırım. "Hayat dersi" çıkarıyoruz belki de. Doğru vefa, en insani duygu. Bir de sevgi ve dostluk var sanırım,
SilSevgiler...
Vefa insan olmaya en yakışanı.Ne yazık günümüzde çok az insanda bulunuyor.Çok güzel yazmışsınız.
YanıtlaSilÇıkarsız dostluklar güzel değil mi? Vefa giderek azalıyor; haklısınız, çünkü dostlarımızı unutup bencilleştik, unutuyoruz, incitiyoruz, kırıyoruz.
SilÇok teşekkür ederim, güzel görüşünüz.