Mevsim bahardı ama hava soğuktu. Bu yıl kış mevsimi daha uzun, daha mı soğuktu yoksa bizler mi öyle sanıyorduk? Yüzler donuk, yürekler buz kesmiş , kafalar karmakarışık... 6 Şubatın, o kara günün acısı henüz tazeyken başka sıkıntılar da eklendi bitmemiş hüzünlere. Bu arada doğa yeniden doğuşa, yeni bir değişime hazırlık yapıyordu; Önce bembeyaz çiçekler belirdi kuru dallarda, sonra çiçekler tomurcuklara dönüştü, yeşil yapraklar eşlik etti onlara...
Güven, insanlık, dostluk, vefa, sabır, iyi niyet baş tacı edilmişken, her yönden yaralı insanlar adeta dört kolla umuda sarılmışken fırsatçılar belirdi meydanlarda. İnsanların hoşgörüsünden, vicdanlarından, iyi niyetlerinden vurdular acımasızca. İnsanları yıldırmak, pes ettirmekti kötülerin amacı. Güvenle güvensizlik, yalanla dürüstlük, şeffaflıkla kaypaklık, açık yüreklilikle aldatmaca kıyasıya dövüştüler yalan dünya arenasında.
İnsanları yıldırmak, pes ettirmekti kötülerin amacı. Kötüler denetlenemeyince iyiler de kaygılandılar. Pes etmek değildi düşünceleri ama beton gücüyle, kaba güçle değil, beyin gücüyle, akılla, bilimle, mantıkla kazanmayı yeğlediler. Bir zamanlar ekilen iyilik tohumları henüz çürümemişti. Ancak yüksek teknoloji çağında bile insani duygulardan yoksun robotlarla nasıl muhatap olabilirsiniz?
Adeta kocaman bir arenadasınız. Elinizde sizi koruyabilecek en basit bir savunma aracı yok. Sayfanız çalınmış: Kimliksiz, kişiliksiz durumda, haksız, yalan ve ahlakça düşük iddialara karşı durmanız bekleniyor. Neden, nasıl, kime ya da kimlere karşı mücadele edeceksiniz? Karşınızdaki düşman bile belli değil. Sahte adlarla, sahte kimliklerle bir dolandırıcılar çetesi güya sizin adınıza, kendi çıkarları doğrultusunda mesajlar yolluyor. Delikten deliğe girebilen canavarlarla karşı karşıyasınız.
19 Mart günü İnstagram hesabım çalınmış. "Şikayet sayfasına gidin, hakkınızda şikayetler var" deniyor. Önce hiç aldırmadım, sonra farklı mesajlar geliyor. Eşime de gösterdim. Yılların güveniyle kopmaz bağlarla bağlanmışsanız kuşku bile duymuyorsunuz. Arkadaşlarım, dostlarım dört koldan yardımcı olmaya çalışıyorlar. Yapılması gereken her şey yapılıyor. Karakola dahi başvuruyoruz. Tüm içtenliğimle belirtmek isterim; yıllarca emekle, çabayla oluşan bir hesabı kurtarma isteğinden çok izleyicilerden yanılıp aldananlar olur mu kaygısına düştüm. Hesabı kurtarmak değil, kapatmak istedim. Henüz onu da başaramadık.
Sanal ortamda milyonlarca insanla iletişim kurmaya çalışan kurumlar yeterince önlem almıyorlar mı acaba? Sayfanıza bile giremeden, gerçek adınızla yeni bir şifre alamadan bekliyorsunuz. Oysa Gizli Hesaplar adıyla açılan hesaplarda bile ne çok aksayan şeyler var. Yıllarca huzur, güven, sevgi, saygı, vefa, dürüstlük, onur peşinde yaşamını sürdürmüş bir insan, bütün bu değerlerin tam tersi kin, öfke, saldırganlık, dolandırıcılık, sahtekarlık arenasında bocalıyor, yorgun düşüyor, bağışıklık sistemi altüst oluyor. Bu kaypak ortamda ben donanımlı değilim.
Bir sayfa kapandı. Gereken önlemler alınmazsa belki bin sayfa daha kötü amaçlarla kullanılabilir. Ama kırılan gönüller, haksız yere incinen insanlar, kaybolan güvenler, yitirilen dostluklar kolay kolay geri gelmez. Bir fırtına her şeyi önüne katıp götürür ama enkaz kaldırmak, yeniden inşa etmekten çok daha zordur. Yılların emeğini silip yok eden kara sayfalar böylece daha da çoğalmaz mı?
İnstagram hesabım artık kapansın istiyorum. Yıllardır gölge düşürmemeye özen gösterdiğim "Eğitimci" kimliğimle bu yaratıklarla savaşmak istemiyorum.
Her şeye rağmen arayan, soran, ilgilenen, öneriler getiren güzel insanlara sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.
Makbule ABALI
29.03. 2023