Çocukluktan uzun bir zaman sonra, içinizdeki çocuğu uyandırmayı, bir anlamda kendinize ödül vermeyi düşündünüz mü hiç? Hayatın akışı içinde küçük farklılıklar yaratmak insana iyi geliyor. Kış ortasında baharı yaşamak gibi. Savaşların içinde barışı özlemek gibi...
İstanbul Oyuncak Müzesi 2005 yılında Göztepe'de Sunay Akın tarafından kurulmuş. Sunay Akın müzede adeta bir masal dünyası yaratmış. Sadece çocuklar için değil, büyükler de dahil olabiliyor bu sihirli dünyaya. Işıltılı bir dünyanın kapılarını aralıyorsunuz, kocaman bir dünya açılıyor önünüze: Koca bir kent adeta; Terzisi, berberi, lokantaları, okulları,hastaneleri...
Bu yüzyılın ilk yıllarından oyuncaklar var müzede. Müze 6 katlı. Bir sinema salonu var. Oyuncaklar 10 odada, 80 camekanda sergileniyor. Oyuncakları izlerken bir yandan da hayal kuruyorsunuz.; Kim bilir kimler nerede bu oyuncaklarla ne oyunlar kurdular, nasıl bir oyun sergilediler?
Bir market ve pişirme düzenleri. Her şey aslına uygun yapılmış.
Hayali bir yolculuk. En küçük detaylar düşünülmüş...
Sunay Akın'ın hayatında etkin rol oynayan gerçek bir oyuncak öyküsü de var. Yitirilip yıllar sonra kilometrelerce ötede bir başka ülkede bulunan bir geminin öyküsü...
Savaşların korkunçluğunu adeta yaşıyorsunuz. Savaşta askerlerce yazılmış savaş mektupları bile var.
Bir market, içinde satılan ürünler, her şey yerli yerinde...
Bahçede dev bir satranç takımı bile var. Çocuklar için her şey düşünülmüş.
Oyuncak Müzesinden ayrılırken yüzünüzde bir tebessümle ayrılıyorsunuz. Mutluluk tebessümü bu. Biz kapanış saatine kadar oradaydık. İçeride koca bir dünyayı bıraktık. İnsansız ama insan için yaratılmış, oyuncak figürlerle dopdolu renkli bir dünya.
İçinizdeki çocuk kıpır kıpır heyecanlansın, mutlu olsun istiyorsanız İstanbul Göztepe'deki Oyuncak Müzesinin kapısını aralayın...
Teşekkürler Sunay Akın; emekleriniz ve çabalarınız için...
Teşekkürler Sunay Akın; emekleriniz ve çabalarınız için...