Bu Blogda Ara

23 Nisan 2018

BİR ZAMANLAR ÇOCUKTUK...



BİR ZAMANLAR ÇOCUKTUK...

Gerçek çocuklardık biz;
Bakışıyla, duruşuyla, koşuşuyla.
İlle de oyuncak aramazdık,
Yapma bebeklerimiz vardı,
üstüne elbise biçtiğimiz ,
Bir tas suda yarıştırdığımız
Kağıttan kayıklarımız,
Uzun ipli uçurtmalarımız,
5 taş oynadığımız taşlarımız...

Kırlara çıkardık bahar gelince ;
Başımızda papatyalardan taçlar,
Elimizde rengarenk kır çiçekleri,
Piknik yapardık su kenarlarında,
Şarkılarımız vardı, söylerdik.
Oyunlarımız vardı çocukça 
Gerçek çocuklardık biz;
Çocukluğunu yaşayan çocuklar...

Bayramlarımız vardı,
Törenlere çıktığımız.
Şiirler okuduğumuz müsamerelerimiz.
Oyunlar oynadığımız hep beraber
Bayram gibi bayramlar...
Her şeyimiz gerçekti, her şeyimiz içten.
Hayatı doyasıya yaşayan
Mutlu çocuklardık biz...

Makbule ABALI Eğitimci
23.04.2018 Mersin

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm çocuklara kutlu olsun. 

Not: Üstteki fotoğraf İnternetten.
İsmet İnönü'nün oğlu Ömer İnönü, 4 yaşında iken  Atatürk'le birlikte.


                      
                      Kırlarda baharı karşılayan çocuklar. 
                      Çekim: Sezgi Abalı 

09 Nisan 2018

İYİ GÜNLER... KÖTÜ GÜNLER...





Yaşam farklı günlerle dolu; İyi-kötü, mutlu, mutsuz, zor-kolay, sakin, heyecanlı, yorgun-dinç... Ne çok farklı durum yaşıyoruz. Anlık durumlarımız da öyle değil midir ? Kahkahalarla gülerken bir anda duyduğu bir haberle hıçkırarak ağlayabilir insan. Bazen sessiz akar gözyaşları. Erkek olarak da ağladığınız zamanlar olmadı mı ? Tek başına ya da bir dostla, arkadaşla, tek başına ...

Bir düşünür şöyle diyor; "Eğer sıkıntılarımız, korku ve kaygılarımız gözyaşı olarak boşalmasalardı , vücudumuzda başka organların ağlamasına neden olurlardı. Çocukken erkek çocuklara hep telkin edilir;
"Erkekler ağlamaz, güçlü olmalısın." Erkek olmak uğruna dayanır çocuk, kendini sıkar. Gözlerinden yaşlar süzülürken "Ama ben ağlamıyorum ki" der. Güç kaybını kendine konduramaz. 

Dayanma gücümüzü kendimizden başka kim test edebilir? İyi niyetimizi, vefamızı, merhametimizi, sabrımızı... Vicdanınızı susturmadıysanız, iç sesiniz haykırıyorsa ta derinden , İNSAN gibi davranmak zorundasınız. Tuttuğunuz ele güveniyor, inanıyorsanız, zor durumda, kötü günde onun elinizi bırakmayacağından da eminsinizdir. 

Hastalıklar, kazalar, zor günler atlatılır, ya da bazen daha kötü günler de yaşanabilir.Bazen sabır, bazen duygular, bazen zaman devreye girer. Mutluluk ya da mutsuzluk kişisel çabalarımıza göre inişli-çıkışlı değil midir? Yeter ki insanda yaşama sevinci ölmesin, umut tükenmesin.