Bu Blogda Ara

Temmuz 08, 2025

YAZMAK-OKUMAK-ANLAMAK-ALGILAMAK

 Yazmak deyince aklıma önce ilkokul Öğretmenim Celal Sahir Muter gelir. Adana Tepebağ Mahallesi'nde Namık Kemal İlkokulu binası halâ sağlam olarak yerinde durur mu acaba? Depremlere dayanmış mıdır? Kimlerin anılarına tanıklık etmiştir?

Başlangıçta, İlkokul  öğretmenimin erkek olmasına hem üzülmüş, hem şaşırmıştım. O yıllarda kaç yaşlarındaydı bilmiyorum ama yaşlı görünmüştü gözüme. Çocukluk elbette. Derinlemesine tanımadan, kişilik özelliklerini bilmeden, kimdir-nasıldır-neden öyledir demeden yüzeysel olarak; sadece dış görünümüyle, değer biçersek,  anlamadan yetersiz bir algılama olabiliyor. 

İlkokul beşinci sınıfta, yakınlarında hiç ev olmayan yeni evimize taşınınca okulum da, öğretmenim de, arkadaşlarım da değişti. Celalettin Seyhan  İlkokulu 5. sınıfta Melâhat Öğretmenimden mezuniyet diplomamı aldım.

İlk öğretmenim Şair Celal Sahir Muter.  O zamanki kara tahtalara inci gibi yazılar yazar, okur-okuturdu. Sanal ortamda adı sanı duyulmadığından mıdır bilmem, hiçbir yerde adına rastlamadım. Okumayı-yazmayı-anlamayı-algılamayı O'ndan öğrendik. Tahtaya uzun çizgiler çizer, her harfin hakkını vererek yazar, okur, okuturdu.

Upuzun bir ipi beyaz tebeşir tozuna bulayıp, iki kişi uçlardan tutarak tahtaya tıklatınca dümdüz beyaz bir çizgi oluşurdu. Özenli, zahmetli, incelikli ve zor. Diğer sınıflardaki gibi kırmızı kurdele almak için değil, öğretmenimizin yüzündeki mutlu tebessümü, bakışlarındaki ışıltıyı görmek için çabalardık. Verilen ev ödevleri her gün mutlaka kontrol edilirdi. Vicdani ve insani denetim o yaşlarda sınanırdı.

Beğenilmek için değil, iyi insan, iyi arkadaş, iyi yurttaş olmaktı amacımız. "Hatalı davranışlarınız olabilir, ancak kasıtlı yanlışlar yapmayın, sorun, anlayın, araştırın, bilgiyi özümseyin." deyişlerini hiç unutmadım. Günümüzde karşılaştığım; "Kalite kontrolü, standartlara uygunluk, danışmanlık, müşteri memnuniyeti, yasalar çerçevesinde, uzman, liyakat, asil-vekil, olağan-olağan dışı... vb. sözcükleri yazıyoruz, okuyoruz. Acaba anlamlarını doğru anlıyor ve algılayabiliyor muyuz ? 

Bazen düşünüyorum; Şarkı-türkü sözlerinin alt yazılı kelime  anlamlarındaki yanlışları görse, kısacık-anlaşılmayan yazıları, imzasız mektupları mesajları  okusa, kaynaksız-uydurma anlatımları dinlese. değerli öğretmenim ne derdi, nasıl yorumlardı acaba...? Kaybettiğimiz tüm değerli insanlarımızı saygıyla, rahmetle anıyorum.

Makbule ABALI -Eğitimci

8. 07. 2025 İzmir-Urla 

                                                                      








12 yorum:

  1. Öğretmenin kalitesi kadar, karşısında öğrenmeye açık, saygılı, ilgili öğrencilerin olması da önemli. Şimdiki öğretmenlerin işi çok zor...
    Bugün yeni bir danışan başvurdu ve dedi ki "sizden önce üç kişiyle daha seanslar yaptım ama hiçbiri devam etmek istemedi, beni istemediler". Çok açık görüyorum nedenini, mükemmelliyetçi, biraz da bilgisine güvenen bir danışan karşımdaki, yani "zor" grup dediklerimizden. Şimdi ben de aynısını yapıp amaaan uğraşmayayım diyebilirdim ama içimdeki etik duygusu izin vermiyor, evet yoracak, belki üzecek ama benim işim bu, azmetmek.. Meyvesini de inşallah alırım... Şimdiki öğretmenler de biraz böyle, uğraşmak istemiyorlar. Çocuklar zaten hiç istemiyor.. E sonuç ortada :))
    İdealizm öldü diyorlar ama..... Bazen de muhtacız işte....
    Lütfen kendinizi yorumlara cevap veremiyorum diye darlamayın, bizim bir beklentimiz yok. Ne zaman feraha çıkarsanız o zaman yazarsınız, kimse alınmaz, üzülmez, ben kefilim blogdaşlarıma :) Çok sevgiler <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bence bir nedeni de bu durumun, öğretmenlerin de kötü bir eğitim sisteminden geçmiş olması :( Oğlum ilkokula giderken, bir iki defa sosyal medyada dilbilgisi hatalarını yakalamış ve çok üzülmüştüm...tabii onu kim yetiştirdi diye geriye dogru gidersek bir yerde idealizmden sapmış birileri çıkacak karşıma eminim...
      sevgili C. çok doğru demiş, alınmak falan söz konusu değil, kendinizi daraltmayın lütfen öğretmenim :)

      Sil
    2. Çok uzun zamandır sadece günlük işlerle değil, sağlık sorunlarımızı çözmeye, yaşamı daha iyi koşullarda devam ettirmeye çalıştık çok değerli arkadaşım, can dostum. Son paragrafta "Halden anlayanlar" grubunun ne güzel sözcülüğünü yapmışsın. Gerçekten yorumlara yanıt verememenin utancını yaşadım.
      "Şimdiki öğretmenlerin işi çok zor." deyişine aynen katılıyorum. Her alanda; etik değerlere sadık kalarak, inanarak, amaçlarını uzun zamanlı belirleyerek, görevini benimseyerek, gönülden yapmak, vicdanını sesini dinlemek gerekir düşüncesi çok çok önemli. Özellikle Eğitim, bir toplumun can damarı. Boş vermeyi, plansız-programsız çalışmayı, gecikmeyi, sorunları yok saymayı affetmiyor. Eksiklerin giderilmesi kolay olmadığı gibi, çok pahalıya mal oluyor.
      İdealizm ölmedi elbette. Hazır sunulan, kolay ulaşılan her şey yaratıcılıktan uzak, basmakalıp oluyor. Ama küçük mucizeler yaratan, yoktan var eden, sevgiyle-bilgiyle donatılmış, adlarını duymadığımız öyle güzel insanlar var ki. Keşke sayılarını arttırabilsek.
      İyi ki varsın...

      Sil
  2. Adana'da neyi bıraktılar ki sizin okul kalsın...
    Milli Eğitim'den kim ne bekliyor ki öğretmen mi kaldı bir yana öğrenci mi kaldı ?

    Okudum .. bunlardı aklıma ilk gelen.

    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumanıza, düşünmenize, aklınıza ilk gelenlerle hemen geri bildirim yapmanıza sevindim sevgili Mai. Ancak tarihi Tepebağ Mahallesinin Viran Dağlar gibi viran bağlar haline dönüşmesi içimi acıttı doğrusu. Ne güzel iki kardeş Okul vardı orada...

      Sil
  3. Çok sevgili Şule merhaba. Sabah bilgisayarımı ilk açtığımda yorumunu okumak farklı bir mutluluk oldu benim için. Yoğun işlerinin arasında bloğu da ihmal etmeden, ertelemeden yazmanı, her zaman takdir-övgü ve biraz da gıpta ile düşünmüşümdür inan. Ben yorumlara zamanında yanıt verememenin sıkıntısını yaşarken, vefa-hoşgörü ve dostluğun öyle içten ve anlamlıydı ki... Sonsuz teşekkürler.
    Bu kez blogda da yorumların sıralaması karışmış. Çok nadir olurdu, demek daha dikkatli davranmamız gerek.
    Öğretmen yetiştiren kurumlarda yıllara göre çok değişik uygulamalar oldu. Akdeniz Üniversitesi'ne bağlı Burdur Eğitim Fakültesi'nde 2ve 4yıllık eğitim sürecinde çalıştım. İki yıllıktan dört yıllığa geçerken iki yıl okullar mezun vermedi. Nedenler bilinirse, sonuçlardan çözüm üretmek daha sağlıklı ve mantıklı oluyor. Benzer sıkıntılar çok yaşandı.
    Sevgiyle kucaklıyorum.

    YanıtlaSil
  4. Merhabalar.
    Yazınızı okudum, anladım. Ancak ne diyebilirim diye düşündüm. Farklı ve bir cümlelik özetle: Her geçen gün, her şeyin kalitesi bir tık daha bozuluyor.
    Diyebilirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar.
      Zaman ayırarak okumanıza ve her zamanki hassasiyetinizle yorum yazmanıza çok teşekkür ederim. Çok şey diyeceğinize eminim.
      Eşiniz ve siz, sağlığınıza dikkat edin lütfen.

      Sil
    2. Eski olup da eskimeyen bir dosta gönül dolusu sevgiyle...

      Sil
  5. Tüm kıymetli öğretmenlerimiz iyi ki hayatımıza girmişler.
    Hepsine saygıyla.

    Bazılarıda ne yazık ki,,,büyük şansızlık, keşke girmese hayatımıza ya da keşke öğretmen olmasa.


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu değerli yorumdaki içten ve anlamlı dilekler, benim de her dönemde, ta yürekten dileklerim olmuştur.
      Bir zamanlar "Bari bir öğretmen olayım." anlayışıyla meslek seçenlerin bu ülkenin çocuklarına çok olumsuz etkileri olmuştur. Temel zayıfsa, sonradan onarmaya çalışmak da yetmiyor, ne yazık...

      Sil