"Tarih tekerrürdür" demiş eskiler. Anneler ; bir zamanlar özenle, belki çok zor koşullarda çocuklarına baktılar. Şimdi yıllar geçtikçe , o çocuklar büyüdükçe roller değişiyor, bazen torunlar bazen çocuklar "anne olma" sorumluluğunu üstleniyorlar. Annelerinden öğrendikleri bilgilerle kuşaklar arası geçiş yapılıyor, bilgiler aktarılıyor. Yaşam deneyimleri öğreniliyor, bilgiler değiş-tokuş yapılıyor.
Hayatımızda kutlanması, anılması gereken öyle çok gün var ki. Anneler Günü'nün yeri, önemi elbette farklı ama keşke sevgimizi, saygımızı tek güne indirgemesek.Bir hediye vermeyle her şey bitti , borcumuz ödendi sanmasak. Kentlerde, beldelerde, köylerde, kırsal kesimde farklı yaşamların içinde, farklı karakterlerde ne çok kadın, ne çok anne var..
Kimisi yılların iyice yıprattığı kadınlarımız; Yüzlerde kırışıklıklar, öpülesi ellerde lekeler, buruşukluklar olsa da, gözler artık eskisi gibi göremese de , ayaklar bedenin yükünü kaldıramasa da, omuzlar çökük olsa da, elleri bazen titrese de hala çocukları için varını yoğunu verebilecek anneler...
Yaptığı fedakarlıkları çoğu kez anlatmayan, sıkıntısını aktarmayan, yüreği yaralı anneler; Engelli çocuğunu koruyan, kollayan, bazen sırtında taşıyan, onun incinmemesi için kol-kanat geren anneler.
Törenlerde şehit oğlunun tabutu başından bir türlü ayrılamayan, göz yaşını içine akıtan yorgun bedeni, acılı yüreğiyle ayakta duramayan anneler...
Bir zamanlar çocuklarının bakımını yaparken, altını temizlerken, bez bağlarken, belki de şimdi onlar bu işleme ihtiyaç duyuyorlar -bir bebek gibi... Gene bir zamanlar merdivenleri ikişer ikişer basamaklarla atlayarak çıkarken şimdi tek tek basamaklara basarak zorlukla çıkıyorlar. Hareketleri ağır ve yavaş. Adeta ağır çekime alınmış bir yaşam onlarınki. Ama yürekleri hala çocukları için atıyor.
Bir de bugün belki pek akla gelmeyen altın yürekli kadınlar var; Bazen bir okulda, bazen bir kurumda, bazen yardıma ihtiyaç duyulan her yerde. Hiç evlenmeden kendini anne gibi hisseden, bir anne gibi duyarlı, çocukları çok seven, her an yardıma hazır, anne gibi sevgi dolu, şefkatli kadınlar...
Kaybettiğimiz annelerimizi rahmet ve saygıyla anıyor,
varlıklarını her zaman hissettiren vefakar, sevgi dolu, fedakar tüm anneleri yürekten kutluyorum.
Yaptığı fedakarlıkları çoğu kez anlatmayan, sıkıntısını aktarmayan, yüreği yaralı anneler; Engelli çocuğunu koruyan, kollayan, bazen sırtında taşıyan, onun incinmemesi için kol-kanat geren anneler.
Törenlerde şehit oğlunun tabutu başından bir türlü ayrılamayan, göz yaşını içine akıtan yorgun bedeni, acılı yüreğiyle ayakta duramayan anneler...
Bir zamanlar çocuklarının bakımını yaparken, altını temizlerken, bez bağlarken, belki de şimdi onlar bu işleme ihtiyaç duyuyorlar -bir bebek gibi... Gene bir zamanlar merdivenleri ikişer ikişer basamaklarla atlayarak çıkarken şimdi tek tek basamaklara basarak zorlukla çıkıyorlar. Hareketleri ağır ve yavaş. Adeta ağır çekime alınmış bir yaşam onlarınki. Ama yürekleri hala çocukları için atıyor.
Bir de bugün belki pek akla gelmeyen altın yürekli kadınlar var; Bazen bir okulda, bazen bir kurumda, bazen yardıma ihtiyaç duyulan her yerde. Hiç evlenmeden kendini anne gibi hisseden, bir anne gibi duyarlı, çocukları çok seven, her an yardıma hazır, anne gibi sevgi dolu, şefkatli kadınlar...
Kaybettiğimiz annelerimizi rahmet ve saygıyla anıyor,
varlıklarını her zaman hissettiren vefakar, sevgi dolu, fedakar tüm anneleri yürekten kutluyorum.
Elinize sağlık çok güzel bir yazı. Sevgiler:)
YanıtlaSilBazı konular insanı yazmaya, daha çok yazmaya itiyor. Biliyorum, duyarlı bir insansınız. Çok teşekkürler.
SilSevgiler.
Böyle günler bir yandan çoşkuyla kutlanırken bir yandan da hüzün veriyor insana. Anne kaybedilmişse onu özlediğinin daha çok farkına varılıyor, kaybedilmemişse de "ya kaybedersem" korkusu sarıyor her tarafını... bir yandan da belirttiğiniz gibi evlat sahibi olamamış kadınlar ya da evladını kaybetmiş anneler... hüzünlenmemek elde değil. neyse, hayat böyle işte; biz insanlar ne kadar aciz olduğumuzu hatırlıyoruz böylece... anneler gününüz kutlu olsun tekrar :)
YanıtlaSilGüzel yorumunuza geç cevap verdiğim için özür dilerim. Bilgisayarımdaki bir sorun gecikmeme neden oldu .
SilBir cümlenizde "Neyse , hayat böyle işte" diyorsunuz ya,
düşüncelerinizin en güzel cevabı orada gizli. Mutluluk ile
hüzün, acıyla, coşku bazen hayatın içinde iç içe duygular.
Direnmek, olayları olduğu gibi kabul etmek lazım. Sonuçta çok yoğun yaşanan duyguların bile tortusu kalıyor.
Güzel, anlamlı yorumunuza teşekkür ederim.
Sevgiler...
herkesi kucaklayan,hatırlanmaya değer ama adı geçmeyen kişileri de öne çıkartan nefis bir anma olmuş..emeğine sağlık
YanıtlaSilsevgiler
Yıllardır hep öyle düşünmüşümdür. Toplumda bilinmeyen ne kadar çok adsız kahraman var. Değerleri hiç bilinmemiş.
SilGüzel görüşüne çok teşekkür ederim. Sevgiler.
sizin çiçek ve torun fotolarııı en güzellerii :)
YanıtlaSilBu yorumu da gözden kaçırmışım nasılsa.
SilÇok teşekkür ederim sevgili Derin.