Onlar,
Köy çocuklarıydı.
Kurumuş çalılar gibiydiler bozkırda
Kavrulmuş ekinler gibiydiler
Geldiler,
Yalın ayakları
Ve
Yırtık mintanlarıyla geldiler,
Gönen'e, Aksu'ya, Kepirtepe'ye.
Ezilmiş, sömürülmüş, horlanmış
Ve
Unutulmuştular bin yıldır.
Ferhat oldular,
Yardılar İdris Dağını.
Gürül gürül akıttılar suyunu,
Hasanoğlan'a.
Köroğlu oldular,
Kafa tuttular Bolu Beylerine.
Yıktılar saltanatını ağaların.
Tolstoy'u, Bazac'ı okudular koyun güderken
Mozart'ı, Beethoven'i çaldılar dağ başlarında.
Moliere'i, Sophokles'i oynadılar.
Horon teptiler Beşikdüzü'nde kol kola.
Halay çektiler Yıldızeli'nde türkülerle.
Diz vurdular Ortaklar'da efece...
Siz,
Her gece,
Mehtaba çıkarken Heybeli'de,
Onlar,
Duvar ördüler,
Çatı çattılar.
Yıldızlara bakarak yaz geceleri,
Harman yerlerinde yattılar.
Kazma salladılar yorulmadan.
Kerpiç döktüler
Kerpiç.
Sızlanmadılar hiç.
Yakıştı nasırlı ellerine,
Kitap ve çekiç.
Başladı yurt harmanında imece...
Bir gece,
Karanlık inlerinden sinsice,
Brütüsler çıktı ansızın.
Çektiler zehirli hançerlerini,
Vurdular sırtlarından haince...
Çıktı mağaralarından yarasalar,
Çıktı halk düşmanları,
Üşüştü sülükler gibi üstümüze.
Emdiler kanımızı,
Doymadılar.
Yıktılar umudunu Türkiye'nin.
Aydınlık bir Türkiye gelir aklıma,
Kalkınmış bir Türkiye gelir,
Köy Enstitüleri denince.
Özbek İNCEBAYRAKTAR
Mersin Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Korosu anıları canlandırıyor.
1. Fotoğraf Internetten.
Ne güzel anlatmış Köy enstitülerini şiirde. Yazanın kalemine yayınlayanın emeğine sağlık:)
YanıtlaSilGerçekten çok yönlü anlatılmış. Bu konuda daha önce yazılar yazıyordum.Bu şiiri ilk kez okudum. Benim de çok hoşuma gitti.Bir şiirle andım.
SilEn sevdiğim şiirlerden ,Köy Enstitülerine nasıl hayransam Özbek Öğretmenim 'e de hayranım...Mekanı cennet olsun ,saygı ile anıyorum...Mersin şubemize selam ve sevgiler Makbule Hanım 'cığım teşekkürler...Size de selam ve sevgiler.
YanıtlaSilKöy Enstitüleriyle ilgili epeyce kitap ve şiir okudum. Ama doğrusu bu şiiri bilmiyordum. İnternette araştırırken çok hoşuma gitti. Özbek Öğretmen Mersinliymiş. Ama eşim de tanımıyor. Köy Enstitüleri kapanırken son iki yıl okumuşlar. Şimdi Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği üyesi.
YanıtlaSilÖzbek Öğretmeni, Köy Enstitülerine emek verenleri saygıyla anıyorum. Selamınızı ileteceğim.
Ben teşekkür ederim.
Selam-sevgiler...
Çok değerli bir şiir, ben de bilmiyordum, sayenizde öğrendim. Çok teşekkürler Makbule hanım.
YanıtlaSilÖyle güzel özetlenmiş ki. Köy Enstitüleri bir efsane gibi.Yurt dışında eğitimde ileri gitmiş bazı ülkeler hala o modeli uyguluyorlar.
SilBen teşekkür ederim. Sevgiler.
Türkiye'ye yapılan çok büyük bir kötülük kaldırılmaları. Ama yeni şubeler açılmış çok sevindim. Rahmetli annem bilirdi o günleri, çok güzelmiş. Kim ya da kimler 'kaldırılsın' dediyse, uyguladıysa hayattaysa gün yüzü görmesin, geberdiyse mezarında huzur bulamasın. Beddua etme derler ama dayanamadım arkadaşım. :(
YanıtlaSilKaldırılmaları, eğitime, kalkınmaya, ekonomiye vurulan bir darbe. Yoksul köy çocuklarına yapılan bir haksızlık.Yeni Kuşak Köy Enstitüleri, okul değil de Dernek olarak işliyor
Silsevgili Müjde.
Bu okulları anlatıyorlar, tanıtıyorlar, anılarını yaşatıyorlar.
Eğitimin önemini bilen rahmetli anneni saygıyla anıyorum.
Sevgiler.
Harika bir şiirdi canim.Ancak böyle anlatılabilirdi.Doymadılar, belli ki doymayacaklar da.Yine de o köy çocuklarının heyecanı ve emeği yol gösterici olur umarım bizlere.Teşekkürler paylaşımın için.
YanıtlaSilAynı duygu ve düşünceleri paylaşıyoruz.Hele o "köy çocuklarının heyecan ve emeğinin yol gösterici olması" harika bir deyiş.
SilGerçekten o enerjileriyle iş atölyelerinde her şeyi başarmışlar.
Bu güzel yoruma çok teşekkür ederim.
Sevgiler.
Çünkü mükemmel eğitimciler yetiştiriyorlardı...
YanıtlaSilMükemmel eğiticiler öğretmenlik yaptığı gibi, onların yetiştirdikleri de önce insan, öte yandan her biri işini iyi yapan birer iş sahibi olmuşlar. Çoğu öğretmen olarak yetişmiş ama içlerinde Yargıtay üyesi, müfettiş, hakim olanlar da var.
SilSevgiler.
Zamanında en güzel eğitim köy enstitülerindeymiş. Çok değerli yazarlar, şairler yetişmiş bu enstitülerden. Malesef tüm doğru ve güzel işler gibi bu da birilerini rahatsız etmiş...
YanıtlaSilAynen öyle. Bulunduğu bölgenin ihtiyaçlarına göre insan yetiştirme düşünülmüş. Okullarını inşa etmişler. Okul bahçesinde sebze-meyve yetiştirmişler.Yılda belirli sayıda kitap okumuşlar,bir enstrüman çalmışlar.Maalesef bu bilinçlenme, bu aydınlanmadan rahatsız olanlar olmuş.Bu güzel eğitim yuvaları zamansız kapanmış.
SilSevgiler.
Ne zaman Köy Enstitüleri'nin adını duysam, gözlerim dolar. Şiiri ilk kez okudum. Paylaşımınız için sonsuz teşekkürler. Bir ulusa yapılabilecek en büyük kötülüktü onları kapatmak. Eğer onlar kalsaydı bugünleri yaşar mıydık? Ahh ki, be ahh...
YanıtlaSilO kadar çok sayıda yoksul köy çocuğuna okuma- kendini geliştirme-yetiştirme şansı verilmiş ki eğitimde mucizeler gerçekleştirmişler.Her bir okulun, her bir öğrencinin ayrı bir öyküsü var. Köylerden kentlere bir aydınlanma ışığı yayılırken kapatılmaları çok kötü olmuş gerçekten.
SilGünümüzde keşke öyle yetişmiş insanlar olsaymış.
Keşke...
SilCumhuriyet devrimlerinin en büyük zaferlerinden biri olan Köy Enstitüleri...
YanıtlaSilSınıf ayrılıkları eğitim yoluyla ortadan,kaldırılacak,köylerde vasıflı insanlar yetiştişecek,üretim artacak,köylü milletin efendisi olarak kalacaktı,kapatılmasaydı.
Akıl almayacak iftiralarla kapatılmasının sonuçları,ortada...
17 Nisan 2017 günü ülkemizde tartışılan referandum sonrası güne rastlaması ne acı...
Babacığımın ve arkadaşlarının kemikleri sızlıyordur eminim...
İlkokuldaydım babacığımın albümüne bakarken Cumhuriyet Bayramı kutlama törenlerine ait bir fotoğrafta (Genç bir kız Melek Fügürü giysileri içinde) ilgimi çekmiş,babama sormuştum ;
"O CUMHURİYET'tir kızım" demişti,kutsanmış-efsunlanmıştım sanki kız olduğum için,o gün belki en çok.
Şimdi daha iyi anlıyorum CUMHURİYETİ genç bir kadınla simgeleştirmekle,kadına ne kadar,önem vermişler,üstelik erkek egemen köy çocukları bile o zihniyeti tam kırmışken...!
O zaman da hazmedemeyenler yine mollalar ve ağalar.
Sevgili Makbule;
Yine çok değerli hatırlatmayı bu güzel şiirle bizlere yansıtmışsın çok teşekkür ederim,çok hassas bir günümdeyim inan çok duygulandım.
Emeğine sağlık,arkadaşım,sağol...!
Sevgili Merih, yorumların beni hemçok duygulandırıyor, hem de çok mutlu ediyor. Ne güzel özetlemişsin. Okuma şansı verilmeseydi dağlarda çoban olarak kalmaya mahkum köy çocuklarını eğitmiş, yetiştirmiş, bir meslek kazandırmışlar.
SilO yıllarda kız çocuklarını okumaya ikna etmişler.
Aynı şeyi ben de acıyla düşündüm. Referandum sonrası adından bile söz edilmeden, bir anma, hatırlatma yapılmadan unutturulan geçmiş değerlerimiz...
İyi ki Cumhuriyet kadınlarıyız. İyi ki belli inanç ve değerlerimizi henüz yitirmedik.İyi ki bizler gibi düşünenler henüz azınlıkta değil.
O genç bir kadınla simgeleştirilen Cumhuriyet biraz yıprandı, biraz yoruldu belki ama henüz ayakta.Onun daha fazla hırpalanmasına izin vermeyelim.
Yorumuna, katkılarına çok teşekkür ederim. Ben de çok duygulanarak okudum. Babanı saygıyla, rahmetle anıyorum.
Gönülden selam-sevgiler...
Cumhuriyetin en önemli atılımlarından biri idi Köy Enstitüleri. Büyük bir kalkınma hareketi. "Köylü milletin efendisidir" derken Atatürk; Köylülerin topluma kazandırılmasını bunun için en gerekli olan unsurun eğitim olduğunu biliyordu. Bu kurumların kapatılması büyük bir darbedir. Umudumuz yarım kalan bu projenin yeniden hayata geçirilerek ülkemizin dört bir yanında, yaşam hakkı ve özgürlüklerin adilce dağıtıldığı, daha bilinçli ve aydınlık köylerimizle gerçek anlamda gelişmiş ve uygar bir ülke seviyesine ulaşabilmemiz olacaktır. Köy Enstitüsü destanını yaratanlara en derin saygılarımızla!..Bu anlamlı şiir için çok teşekkürler. Özbek Öğretmenimizin mekanı cennet olsun..Sevgiler, esenlikler..
YanıtlaSilKöyünün dışına adım atmamış köy çocukları; kitaplar okuyor, deneyler yapıyor, müzik aletleri çalıyor, en iyi öğretmenlerle birlikte oluyor, bilimsel yöntemlerle tarımı, ziraatı öğreniyor, bir meslek sahibi oluyor. O yılların yoksul Türkiyesinde mucizeler yaratıyorlar.
SilGünümüzde bazı profesörlerin "Cahil halk daha iyi" deyişinde belki de halkın uyanmamasının korkulu beklentisi var. Halk anlamazsa yargılayamaz, soramaz da diye düşünüyorlar.
Köy Enstitüleri destanlar yaratmışlar gerçekten. Ne yazık, engellerle sürdürememişiz.
Çok teşekkürler.
Sevgiler...
Merhaba! :)
YanıtlaSilKöy Enstitüleri... Bugün "Köy Tavuğu", "Köy Ekmeği", "Köy Kahvaltısı" gibi birtakım öbekleri hayatlarımıza "yeniden" sokarak onları yüceltmenin yanında kendimizi daha "organik" bir şekilde doyururken acaba bir gün içinde "köy" sözcüğü geçen bu enstitüleri de en azından sistemsel olarak güncelimizde yaşayabilir miyiz? Köy Enstitüleri çok önemli bir oluşumdu; ziyan oldu.
Güzel günler dilerim!
Merhaba!
SilNe güzel düşünmüşsünüz. Köy sözcüğü bana da safiyeti, temizliği, içtenliği çağrıştırıyor. Keşke değerlerimizi tüketmesek, anlamını yitirmeye zorlamasak. Yıllar içinde kayıplarımızın farkına varıyoruz. Bugün dünyanın çeşitli üniversitelerinde tezler hazırlanıyor, benzerleri kurulmaya çalışılıyor.
Teşekkür ederim.
Esenlikler dilerim.
Çok güzelmiş! Köy enstitülerini kapatarak korkunç bir şey yapmışlar. Resmen ülkenin gelişimini durdurmak için yapmışlar bunu. Çok yazık! Bu ülkeye yapılanlar çok yazık!
YanıtlaSilGenç arkadaşlarımın da böyle sağlıklı düşünmeleri sevindiriyor beni. Ülkenin gelişimine ket vurmuşlar adeta. Oysa yılların cehaletine dur denecekti.
SilSevgiyle.
Rahmetli babamın da bütün öğretmenleri Köy Enstitüleri çıkışlıydı. Hayatım boyunca onun anılarını dinleyerek, bunun olumlu getirilerini gözlemleyerek geçti.İzninizle küçük bir anısını paylaşmak isterim. Büyük demirci dedesi, "hadi bakalım Yusuf Ziya gazete kağıdına tütün sar da içelim", dermiş. Böylece 10-11 yaşında sigaraya başlamış. Bir gece arkadaşlarıyla sigara içtikleri eve öğretmen baskın yapmış. Hafif şiddet uygulayarak, sigaranın zararlarından bahsetmiş.
YanıtlaSil"Mustafa Kemal Paşa sigara içiyor mu hocam?"
- "İçiyor"
"İsmet Paşa sigara içiyor mu hocam?"
-"İçiyor"
"Siz de içiyorsunuz, bizi neden cezalandırdınız?" demişler.
Kırk yıllık, ağzından sigara düşmeyen tiryaki hoca, o an sigarayı söndürerek, bir daha ağzına sürmemiş.
Ve buna benzer... klasik müzik dinlemek, spor, bir lokmanın ağızda kırk kez çiğnenmesi, sabah sporu, diş bakımı ile doksanlı yaşlara kadar sağlıklı ve disiplinli bir yaşam...
İşin siyasi ve sosyolojik yansımalarına, değerli yorumcular değinmiş.
Esen kalın.
Rahmetli babanız değerli öğretmenlerin elinde ne güzel yetişmiştir.Sigara içen öğretmenle ilgili anı diğer öğrencilere de kalıcı bir ders olmuştur.
SilDerse girmeden her sabah açık havada topluca spor yapılırmış. Her Cumartesi sabahı toplantı yapılır, eleştiriler alınırmış.
Güzel başlayan bir masal kötü son'la noktalanmış.
Esenlikler diliyorum.
Katkınıza çok teşekkür ederim.
Silköy enstitüsü ile ilgili anıları okumuştum. ne güzel kuşakmış. tonguç diye biri varmış çok ünlü :)
YanıtlaSilİdealist, hayallerinin peşinden cesaretle gidebilen bir kuşak.İsmail Hakkı Tonguç Köy Enstitülerinin mimarı. Zamanın İlköğretim Genel Müdürü. Mustafa Necati dönemin Milli Eğitim Bakanı. Can Yücel'in babası Hasan Ali Yücel o dönemde Bakanlık Müfettişi.
SilGenç arkadaşlarımızın o dönemi okuyup araştırmaları mutluluk verici.
Ne güzel anlamış şiirde. Okuyunca o dönemde olmak isterdim diyorum...
YanıtlaSilŞiiri ben de ilk kez okudum teşekkür ediyorum paylaşımınız için, güzel değerlerle tanıştırıyorsunuz bizleri .. Koro düşüncesi de harika..
Sevgiler ve Selamlarını iletiyorum...
Gerçekten çok güzel anlatmış.Olduğu gibi aktarmış gerçekleri.
SilYeni Kuşak Köy Enstitüsü Derneği birçok ilde sonradan kurulmuş.Koroda ana enstrüman eskiden olduğu gibi mandolin. Mandolinle eski marşlardan, şarkılardan örnekler sunuyorlar.
Teşekkürler Elsa.
Selam-sevgiler.
ne kadar güzel günlermiş..
YanıtlaSilKeşke yaşatabilseydik. O ideali gençlerimize, çocuklarımıza, öğretmenlerimize verebilseydik.
SilAylar sonra bir dostu yeniden görmek çok mutluluk verici.
Sevgiler...