Bu Blogda Ara

20 Mar 2024

ALİ SİRMEN - SEVGİLİYE MEKTUPLAR

 


Cumhuriyetimizin 100. yıl kutlamalarının ardından Cumhuriyet aydınlarının yasını tutuyoruz. Cumhuriyet Devrimlerinin yılmaz savunucusu duayen Gazeteci Ali Sirmen'i yitirdik. Son yazısını  6 Mart 2024 tarihinde yazmış; "Laiklik nedir? " Bu yazısının bir cümlesinde " Laiklik mevcut değilse bir yerde demokrasi de yok demektir." deyişi yer alıyor. Demokrasi aşığı, yurtsever , kişiliğinden ödün vermemiş dürüst bir insanı , değerli bir yazarı yitirdik. 

Ali Sirmen 1939 İstanbul doğumlu, Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, 50 yıllık gazeteci. 2015 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü'ne değer görülmüştür. Pek çok genç gazeteciye örnek ve önder olmuş,  yorumlarıyla köşe yazarlığı yapmış, iki kitabı yayınlanmış, çeşitli televizyon programlarına katılmıştır. 

18 Mart 2024 tarihli Cumhuriyet  Gazetesi'nde Işık Kansu'dan ne güzel bir değerlendirme var: "Pırıl pırıl bir bilinç, beyefendilikle örülmüş saygınlık, eleştirel ince bir zekâ, yurtseverliği evrensel insancıllıkla bütünleştiren Aydınlanma algısı.  Sevgisiyle güneşlendiğim, ustalığıyla biçimlendiğim, ağabeyliği ile kardeşlendiğim, aklıyla yönlendiğim büyüğümü yitirdim. Babamın ölüm yıldönümünde varoluşun  uzamında bir yıldızım daha ışıklı izler bırakıp gitti." 

Ali Sirmen çok sevdiği eşi avukat Mine Sirmen'i beş yıl önce yitirmişti. Mine'nin ölümünden sonraki  yazısı çok anlamlıdır; "Mine ile 58 yıllık birlikte yaşamdan sonra birden fark ettim ki ben artık  Mine'siz  tek başına yaşamayı unutmuşum. Şimdi 80 yaşında bunu yeni baştan öğrenmeye çalışıyorum." Ali Sirmen'in ölümünün ardından Ataol Behramoğlu da şöyle yazar: " Kardeşim, arkadaşım, düşündaşım cezaevi ve hücre yoldaşım  Ali Sirmen, Mine'sine kavuştu diyelim." Mine'nin kız kardeşi kuzenim sevgili Zeynep de telefonda  "Ali Abi Mine'nin bana emanetiydi." diyerek hıçkırıyordu. Babası, çok değerli dayım İhsan Barlas'ı , eşi Şefika Yengemizi rahmet ve saygıyla andım...

İhsan Dayımın kızı kuzenim sevgili Mine, tanıdığım en zarif, zeki, bilgili kadınlardan biriydi. Mersin'deki evimize eşiyle birlikte halasını, bizleri ziyaret amaçlı gelmişlerdi. Bu kitap o günün armağanıdır. Ali Abi'nin tüm yazılarını bilgilenerek, etkilenerek okurdum. Ama  özellikle Pazar yazıları bir başkaydı. Bu yazıları hep sevgili eşi Mine'ye yazdığını düşünürdük. "Sevgiliye Mektuplar" kitap haline dönüştüğünde  Ali Sirmen önsözde şöyle açıklar: "Bir yazar için diyalog kurabildiği okur en büyük sevgilidir ve kalemi elinden düşmediği sürece, sönmeyecek bir aşk vardır aralarında. Çeşitli konuları içeren bu kitap biraz da bu aşkın öyküsüdür." 

Cumhuriyet Kitapları arasında yer alan bu kitabı ilk okuyuşumun üzerinden 16 yıl geçmiş. Altını çizerek okuduğum satırlar güncelliğini yitirmemiş, kitap daha da değer kazanmış. 261 sayfalık bu kitaptan tanıtım amaçlı birkaç alıntı :

* Ölüm Mahkûmları adlı yazısından:

"İnsan da her canlı gibi, şaşmaz bir ölüm mahkûmu, doğduğu andan itibaren her gün adım adım oraya doğru ilerliyor. Her an, her saniye şaşmaz bir şekilde amaca doğru ilerliyoruz. Yıllar geçtikçe bir bir giderken dostlarımız ve dostluklar anıya dönüşürken artıyor yalnızlığımız. Bulunduğun yerden elini uzat Sevgili, onu görmesem bile, böyle acı anlarında, inan bana hissedeceğim."

* Çocukluk Yazları adlı yazısından:

"Nasıl da geçti o yazlar...? Çocukluk yazları Sevgili, çok  uzaklarda kaldı şimdi... Ama ne gam! Hâlâ yazlar ve çocuklar olduğuna göre, hâlâ yaşanıyor çocukluk yazları. Galiba gerçekten de geçen zaman değil,  o duruyor, geçen biziz... "

*Mutluluğa ya da mutsuzluğa dair... adlı yazısından:

"Peki  mutluluğun tam bir tanımı olabilir mi?  Pek sanmıyorum. Mutluluğun öğeleri, insandan insana, toplumdan topluma, dönemden döneme değişebildiğine göre, neye dayanarak, herkese ve her duruma uyan tam bir tanım yapacaksın ki? 

*Seçim Aynı zamanda Vazgeçmektir De... adlı yazısından:

 "Sevgili, Seçim demokrasilerin temeli, onsuz olmazı, zorunlu koşulu, ama tek başına yeterli de değil. Doğum ile ölüm parantezi içindeki yaşam seçimler sürecidir, diyebiliriz. Yine de kişinin seçiminde tümüyle özgür olabilip olamayacağı konusunda ciddi kuşkularım olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Özgür seçim için her şeyden önce, olasılıkları iyi değerlendirebilmek gerek. En bilginimiz için bile bilginin sınırları acaba nereye kadar varıyor?" 

Bir Cumhuriyet aydınını, güçlü bir yazarı, üstün niteliklerle donanımlı çağdaş bir Atatürkçü'yü  dün son yolculuğuna  uğurladık. Saygıyla, rahmetle anıyoruz. Tüm sevenlerinin başı sağ olsun.

Makbule ABALI 

2O Mart 2024 Urla








24 yorum:

  1. Merhabalar.
    10 Kasım 1939 doğumlu gazeteci Ali Sirmen'in 17 Mart 2024 tarihinde 84 yaşında iken, vefat ettiği haberini paylaştığınız yazınızdan anladım.

    Ali Gazanfer Sirmen'in Türk hukukçu, gazeteci, yazar, sinema ve dizi oyuncusu olduğunu ve aynı zamanda Cumhuriyet gazetesinde "Dünyada Bugün" isimli köşenin yazarı olduğunu öğrendim. Kendisini bir dizideki komiser rolünden tanıyorum. Bu zamana kadar hiçbir yazısını okumamıştım.

    Vefatına üzüldüm doğrusu. Allah rahmetiyle muamele eylesin. Ailesine, sevenlerine ve sizlere de başsağlığı dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ali Sirmen çok yönlü bir kişi. İki kitabı var. Beğenilen bazı dizilerde rol almış. İkinci Bahar bunlardan biri.
      İyi dileklerinize teşekkürler.
      Esenlikler dilerim.

      Sil
  2. bilgi için teşekkürler. siteniz çok güzel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim. Blogda yazmayı yeni düzenlemeler yapmayı seviyorum. Teknik konularda bilgi açığım var.

      Sil
  3. Işıklar içinde uyusun. Sevgiyle kalın güzel bir yazı kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı güzel dilekle. Yorumunuza teşekkürler.

      Sil
  4. Allah rahmet eylesin, gerçekten aydın,bilgili çok yönlü, kültürlü bir insanımızı kaybetmek acı verici. Böyle insanlar hala yetişiyor mu emin olamıyorum. Sizinde başınız sağolsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı görüşü paylaşıyoruz. Onurlu, dürüst, çıkar ilişkileri içinde olmadan görev bilincine sahip insanların özlemini çekiyoruz.
      Sağ olun.

      Sil
  5. Başınız sağolsun hocam. Ali Sirmen, çok sevdiğim, saydığım, yazılarını okumaktan hep keyif aldığım bir Cumhuriyet aydınıydı. Nurlarda yatsın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ali Sirmen'in yazılarını, görüş ve düşüncelerini benimseyen çok okuru vardı. Cumhuriyet yazarları arasında saygın bir yeri vardı.
      Teşekkürler.

      Sil
  6. Öğretmenim yazınızı okuduktan sonra , internetten biraz araştırma yaparken , Ali Sirmen 'in siması tanıdık geldi , " ya bir dizide oynuyordu , ama hangi diziydi ? " derken , bir zamanlar çok severek izlediğim " İkinci Bahar " dizisinde başkomiser rolüyle karşımıza çıkmış olduğunu gördüm. Sizin açıklayıcı ve tanıtıcı yazınız sayesinde kendisi ile ilgili birçok şey de öğrenmiş oldum ve kendisine biraz yabancı olup , iyi tanımadığımı da fark ettim tabi ki 🤷‍♀️🙈 Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum ve size de teşekkür ediyorum bu yazınız için.
    Sağlıcakla ve sevgiyle öğretmenim 💞🤍🌸☘️🌟

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel düşüncelerin ve yorumun için çok teşekkür ederim. Yaşarken değerini bilemediğimiz öyle değerli insanlar var ki.
      Sağlık ve mutluluk dileklerimle kucaklıyorum.

      Sil
  7. Amcamın her geldiğinde Cumhuriyet de evimize adım atardı. Sonra büyüdük kendimiz alıp okumaya başladık. Sonra gazete içinde bir takım olaylar sonucunda ayrışma başlayınca sanki biraz tadı kaçmıştı, üzüldük. Bazı yazarlardan okurlar olarak taraf olduk fakat ne olursa olsun gazetemizden vazgeçmedik lakin sonuçta o da internete yenildi ve elimizde avucumuzda anılar kaldı ki ben her gün aldığım gazeteyi dosyalardım. Gazete sayesinde güzel de büyüdük, pek çok yazarının emeği vardır üzerimizde ki inkâra hiç gerek yok. Küstüklerimiz de oldu. Ama şahane bir okuldu. Öğretmenlerimizden biri de elbette Ali Sirmen'di.

    Başımız sağolsun, başınız sağolsun Makbule Öğretmenim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı evreleri bizler de yaşadık Buraneros. Gazetelerden kesip sakladığımız köşe yazıları olurdu. Evimize mizah dergileri ile birlikte birkaç gazete girerdi. Pek çok gazetenin promosyon verdiği yıllarda ( bayağı da pahalı hediyelerdi ) sadece birkaç gazete değerli yazarların kitaplarıyla okurlarını eğitti.
      "Gazete sayesinde güzel de büyüdük, pek çok yazarının emeği vardır üzerimizde ki inkâra da gerek yok." deyişinize içtenlikle katılıyorum. Tüm güzel kaynaklardan en iyi şekilde yararlandığınız , yazılarınızda, yorumlarınızda, satırlarınızda hemen belli oluyor zaten.
      Oktay Akbal, İlhan Selçuk, uğur Mumcu, Bekir Coşkun, Erdal Atabek, Ataol Behramoğlu, Ali Sirmen belleklerimizde silinmez izler bıraktılar. İyi ki genç kuşaklardan, o değerli öğretmenlerin öğrencileri de kalemlerini güzel amaçlar doğrultusunda kullanıyorlar.
      Güzel, anlamlı yorumunuza çok teşekkür ederim.
      Başımız sağolsun, Aydınlanma ışığını sürdürenlere selâm olsun.

      Sil
  8. Çeşitli sebeplerle Cumhuriyet okumayı bıraksam bile Ali Sirmen her zaman saygı duyarak sevdiğim bir aydındı.
    Bir kuşaktan geriye kalan en güvenilir, dürüst, zeki ve saygın kişilerden birisi olarak saygı ve sevgiyle hatırlayacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı duygu ve düşüncelerle Murat. Ülkemizin gerçekten çok ihtiyacı olan sağlam karakterli, zeki ve aydın insanlarından. Değişen zaman ve dönemlere göre eğilip bükülmeyenlerden biri.
      Katkına teşekkür ederim.

      Sil
  9. Merhabalar.
    Okumak için dün bir Cumhuriyet gazetesi almıştım. Günlerden Perşembe olduğu için gazete bir de kitap eki veriyor. Gazetenin "Esintiler" makale köşe yazarı Zeynep Oral, "Ali Sirmen'e Mektup" başlıklı bir makale kaleme almış ve sonunu şöyle bitirmiş: "...Bahar dalları daha yeni çiçek açmışken, erguvanlar çıldırmak üzereyken senin de gittiğini görmek çok zor Ali'cim. Ama tek tesellim, sevgilin Mine'ye kavuşman. Geriye kalan... Hoşça kal canım arkadaşım. ..."

    Yine gazetenin içinde "Dostları Ali Sirmen'i Anlattı:" başlıklı bir yazıda "Mücadelesi bize miras" ve taziye ziyareti ile ilgili bir haber paylaşılmış.
    Allah rahmet eylesin, nurlar içinde uyusun. Hepimizin gideceği yer orası.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İkinci bir yorumla katkınıza çok teşekkür ederim. Zeynep Oral da yazılarını çok severek okuduğum bir köşe yazarı. Ne güzel yazmış.
      Urla Zeytinalanında gazete satan tek yer var ne yazık.
      Perşembe günü eşimin göz sağlığı ile ilgili olarak hastanedeydik, gazeteyi okuyamadım. İnternet gazeteciliği ile ilgili gelişmeler güzel, ancak kitap ekini kaçırmışım.
      İyi dileklerinize teşekkürler.
      Selam saygılar.

      Sil
  10. Çocukluk yazları.. Şimdiye kadar hiç düşünmediğim bir konu ancak şimdi yazarın alıntısını okuyunca ne kadar tatlı olduğunu anımsadım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Çocukluk Yazları" bir başkadır gerçekten. Bazen buruk bir tadı olsa da genellikle çocuklar güzel anıları biriktirirler.
      Çocukluk anıları yaşamın geriye kalan bir tortusu gibi.
      Bir gün yazmayı düşünmez misiniz?

      Sil
    2. İyi olur öğretmenim. Hoşuma giden de bir konu olur.
      Teşekkür ederim :)

      Sil
    3. Ne güzel bir karar. Kolay gelsin. İçtenlikle kaleme alınan her yazı okunmaya değerdir.
      Sağlıkla, umutla.

      Sil
  11. "Galiba gerçekten de geçen zaman değil, o duruyor, geçen biziz... "

    Çok güzel bir ifade ediş... Ali Sirmen ismi hemen tanıdık geldi ve okudukça doğru tahmin ettiğimi anladım.

    Eskiden biz de Cumhuriyet gazetesi alırdık düzenli olarak ama zamanla gazeteler bir çeşit çöküş dönemine girdi. Şimdi var olan gazeteler eskileri ile aynı kalitede değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ali Sirmen gerçekten çok donanımlı, dürüst, çok yönlü bir gazeteciydi. Eşi Mine Sirmen'i de çok severdim. Bizlerden büyüktü, çok değerli bir dost çevreleri vardı. Kişiliklerinden hiç ödün vermediler.
      Gazetelerin okuyucu sayıları çok düştü. Çeşitli nedenleri var tabii. Halkın alım gücü de düştü.
      Zamana yenik düşmemek dileği ile.

      Sil