Bu Blogda Ara

10 May 2014

ANNELER GÜNÜNDE "ÇOCUK ANNE" OLMAK...



İstatistiklere göre Türkiye'de yaklaşık 120 bin çocuk ergenlik çağında anne oluyor. Dünyada her yıl 15-19 yaşlarındaki 15 milyondan fazla kız çocuğu doğum yapıyor.

ÖYKÜ

Dünyanın her yerinde anne olmak zordur belki. Ya "çocuk anne" olmak... Yaşamadan kim bilebilir ki? Ben küçükken "Bu kız büyüyünce çok akıllı olacak" derlerdi. Akıllı olmaya zaman yetmedi. Büyümedim ki...
Okuldayken öğretmenimiz söylemişti, hiç unutmadım; Her yıl Mayıs Ayının ikinci Pazar Günü Anneler Günüymüş. Halbuki biz her gün babaların günüdür sanırdık. Kadınlar sadece çocuk doğurduğunda, o gün onların günüdür, o gün değerlidirler diye bilirdik. Hatta kız doğurursa pek kabul de görmez. Ama oğlan doğurursa... O zaman ailede şenlik vardır. 

Babam bile "Kaç çocuğun var?" dediklerinde oğlanları sayar, "üç" derdi. Dört kızını unuttu mu derdim önceleri, sonra bilerek öyle dediğini, kızları adamdan saymadığını anladım. Yedi çocuk; dördü işe yaramaz, üç tane aslan parçası... Ağlardım gizli gizli, duymazlardı. 
Ben bu dünyada hiç çocuk olamadım, çocuktan sayılmadım. Ama çocuk gelin oldum, çocuk eş oldum, en sonunda çocuk anne oldum. Ama zaman bulur da oynayabilirsek, evcilik oyunlarımızda doya doya çocuk olduk, çocuk gibi şımardık, oyunlar oynadık bez bebeğimizle. 

Çocukluktan çıkmadan henüz ergenlik çağında, 13 yaşımda evlendim. 14 yaşımda çocuğumu kucağıma aldım. Anne oldum. Ben çocuk, o bebek. O ağlar, ben ağlarım. Neden çocuklar canları yanınca hep "anne" diye ağlarlar? Ve neden bazen seslerini kimseler duymaz? Ben de çok ağladım, çok çığlık attım, avaz avaz bağırdım. Sesim dağlarda yankılandı, duyan olmadı. 
Çocuk yetiştirme ve anne olmakla ilgili önceleri hiçbir şey bilmezken, sonradan çok şey öğrendim. Ama nasıl öğrendim, bana hiç sormayın. Okulda da yanlış yapa yapa doğruyu bulurduk. "Sınama-Yanılma" derdi Aysel Öğretmenim. Hata yapa yapa doğruyu bulurmuş insan. Ya bulamazsak derdim, içim cız ederdi...

Sınıfın en çalışkanları Fatma ile bendim. Çok kıskanıyorum, Fatma  okula devam ediyor. Evlenmedi, anne olmadı. Yarın okulda öğretmenimizin  Anneler Gününü kutlar. Benim günümü kimseler kutlamayacak. Ben bile anneliği daha tam anlamadım ki; Çocukluğumu, genç kızlığımı, kadınlığımı, anneliğimi... Ben hiçbir şeyi tam anlayamamışım. Oysa annem;"En akıllı çocuğum sensin" derdi. Aklım dünyayı anlamaya yetmedi. Aklım küçük, dünya büyük kaldı. Bu dünyada bana göre yer yok muydu acaba? Benden sonra çocuk istemediği için annem adımı Kader koymuş. "Sen benim kaderimsin." derdi.Adımı değiştirseydi ne değişirdi acaba?

Bebeğim küçük doğmuş. Ebe kızımın küçük doğduğunu söyledi. Ben küçük, O küçük. Nasıl büyüyeceğiz biz?.Büyüyecek... beraber büyüyeceğiz. Umutluyum, O benden daha iyi bir dünyada yaşayacak. Onun adı Kader olmayacak. Onun kızının adı da Kader olmayacak.  O değişecek, kızının kaderini de  değiştirecek. Yıllar sonra göğsümü gere gere ben de kızımın Anneler Gününü kutlayacağım. Yıllar sonra, yaşanmış, yaşanmamış onca yıl adına...Dünyadaki pek çok kadın adına...Kadınlığının bile farkında olmayan anneler adına... "Anneler Günün kutlu olsun" diyeceğim.

                                               




4 yorum:

  1. Çok güzel öykü.Biz de böyle ayrım yoktu.Biz şehirli kadınlar için yada okumuşlar için farklı.Doğuda kadın olmak kırsalda kadın olmak . Esas zor olan bu. Bizim de yaşadığımız zorluklar var ,diğerlerinin yanında sorun olmuyor. Tabii bir de böyle bakmak lazım. Her sorunu kendi içinde irdelemek lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Sanırım kadın olmak, dünyanın her yerinde birtakım zorlukları beraberinde getiriyor. Köyde, kentte, kırsal kesimde olsun; gelenekler, görenekler, kalıplaşmış düşünceler, kemikleşmiş alışkanlıklar yaşamı kolaylaştırıyor ya da zorlaştırıyor. Asıl sorun belki de değişmeyen bakış açıları. Kuşaktan kuşağa babadan oğula aktarılıyor.
      Sevgiyle.

      Sil
  2. Küçük bir çocuk olduğunu anlatır kendine hâlâ. Anne şefkati beklerken, anne şefkati vermek zorundadır. Ama yine de çocuk olduğunu anlatır...Henüz uyanmamıştır, aydınlanmamıştır ama annedir. Tüm "çocuk anneler" tüm zamanların anneleridir. Her yıl yılın annesini aramaya hiç de gerek yoktur sevgili Makbule, güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık, ülkemizin acı gerçeği. Keşke eğitimle, alınacak önlemlerle sayıları giderek azalsaydı.
      Ne çocukluğu, ne anneliği tam yaşayamamak. Yılın annelerinden hiçbirini hatırlamıyoruz. En büyük ödül yetiştirilen çocuklar olur herhalde.

      Sil