Karşılaşmalarda, yarışlarda geriye sayışları beklemek biraz tedirgin eder insanı. Hep ileriye gitmeye alışmışızdır. Geri adım atmak insanın dengesini de bozar. Yaşam ileriye kurgulanmıştır. Geç kalmak, geri kalmak yaşamı sekteye uğratmaktır aynı zamanda. Giden anları, anıları güzelliklerle birlikte anmak yaşamı da yaşanabilir kılmak sayılabilir mi?
"Uzun yazılar artık okunmuyor" dedi erkek kardeşim. Çevresini de iyi gözlemleyen biridir. Acaba "Sen de kısa yazmalısın." demeye mi getirdi. İçinde biriktirdiklerini boşaltmak istiyor insan. İlle okunsun diye değil, ihtiyaç duyuyor. Yüksek sesle düşünemediklerini, haykırarak dile getiremediklerini kapkara harflerle bembeyaz fon kâğıtlara aktarıyor. Nasıl kısa yazsın günlerin , yılların doldurduğunu...
İşleyen bir beyin, her tasarımı ya da projeyi en uygun şekilde hayata geçiriyor. Konuşma, okuma, yazma, hatırlama, anlama, algılama fonksiyonlarının yeri ve görevi belirlenmiş. Beyin hastalanıp akıl sağlığı bozulursa alıcıları bozulmuş bir makine gibi hata veriyor. Yaş aldıkça insanların daha çok konuşma ihtiyacı duymasının, hoşgörülü, iyi niyetli, düzgün insan aramasının nedenini yapay zekâ çözebilmiş midir ki?
Bir hafta sonu tatilinde çok ciddi konulara değinmek istemeyebilir insanlar. Daha az yazı, daha az muhakeme, daha az mantık yürütme. daha çok görsel olmalı. Mesajlar bile kısacık. Anlamadan, sezmeden çok, kısa anlatımlara dayalı duyarlılık gerektirmeyen bildirimler. Belki yakın zamanda sadece evet hayırlarla halledeceğiz iletişimi. Neden sonuç bağlantısı mı, ne gerek var?
Son bir haftada kazandığım deneyim kayda değer. Ben anlatmasam fotoğrafların anlatım gücü olamaz mı? Usta işi olmasa da güzel insanlardan geriye kalan anlık izlenimler bunlar.
Yılın son hafta sonu yeni umutlar, güzel beklentilerle dolu dolu geçsin. "Umutsuz yaşanmıyor" diyor şair. Gene şiirlerde dizeler "Yaşamak güzel şey be kardeşim" diyerek sesleniyor. Çiçeklerin de anlamı var. Çiçek dilini öğrenmek çok da zor değil. Tüm engelliler bu dili kısa zamanda öğrenmiş. Her yeni dil bir kazanç.
Makbule Abalı-Emekli Eğitimci
26 Aralık 2025 Urla-İzmir- Türkiye




Soluksuz okuduğum, dönüp tekrar ettiğim derin cümleleriniz başka âlemlere götürüyor insanı Kıymetli Makbule Öğretmenim 💞
YanıtlaSilVe yazınıza eklediğiniz, görseller, müzik rafine duygularınızı, düşüncelerinizi bizlere aktarıyor🌟
Yüreğinize, emeğinize sağlık Kıymetli Makbule Öğretmenim💞💗💞🌟🙏🎊🎶
Ağaçların, ormanların, hayvanların, insanların birlikte sevgi, saygı ve sağlıkla yaşıyor olduğumuz yıllarımız olsun diliyorum💗
Ülkemizin her yöresinde bazen bildiğimiz ama varlığından çok kişinin haberdar bile olmadığı adsız kahramanlar var. Sessiz sedasız güzel işler yapıyorlar, yakın ve uzak çevrelerine katkı sağlıyorlar. Keşke değerlerini bilebilsek, enerjilerinden yararlanabilsek.
SilNe güzel bir yeni yıl dileği. Yürekten katılıyorum.
Yürekten sevgilerimi iletiyorum.
İçim açıldı, uzun zamandır böyle güneş ve canlı renkler görmemiştim, içim kurumuş…
YanıtlaSilBen upuzuuuun yazanlardanım. Okunmasa daha bile seviniyorum çünkü bazen yorum yapmış olmak için yapıyorlar, kimse o şekilde yorum yapmasa, ben içimi döküp çıksam daha mutlu oluyorum.. :)
Gözlerimizin önüne adeta bir olumsuz ve yıpratıcı işler perdesi çekiyorlar canım. Perdeyi aralamak elimizde iken gücümüz tükeniyor, onu bile yapamıyoruz cancağızım.
SilBilseler ki sadece yorum değil, karşılıklı görüş alışverişi, suskun gönüllere panzehir ışınlamak da ne iyi geliyor.
Son cümleni aynen benimsiyorum. Ama ne olur çok uzakta olsan da yorumlarını esirgeme canım.
Upuzuuuun yaz, yazılarını yazı özleyerek okuyalım, okuyalım...
siz uzun uzun yazın öğretmenim, biz okuruz :) çiçekler de şahane bu arada.
YanıtlaSilbu konser benim de en sevdiklerimden. hele o en sonunda sezen'in söylediği "hayat sana teşekkür ederim" var ya, o ennnn sevdiğimdir, her zaman :)
Sen de uzun yazıları sevenler grubundansın sevgili Şule. Bilmez miyim. İyi günde kötü günde hep yanımızda oluşunu, uzaklardan manevi desteğini...
SilRastlantı, Sezen de bazı şarkılarını uzun tutup bam telimizi titretiyor.
Upuzun ama sağlıklı, huzurlu, mutlu, çiçek gibi bir yaşam diliyorum. ( Hak ettiğin gibi...)
İçimizden nasıl geliyorsa öyle yazmalıyız,bazen kısa bazen uzun. Bence okunur olması yazının uzunluğu ya da kısa olması ile ilgili değil de içeriği ve sizi kendi içine alması ile ilgili. Çiçek resimleri iç açıyor. Şimdiden iyi bir yıl dilerim, sevgiler.
YanıtlaSilYorumunla beni rahatlattın sevgili Mehtap. Ben de aynen öyle yapıyorum, yazıyorum. İçimden geldiği gibi.
SilÇiçekler, ağaçlar yaşam enerjim.
Sağlıklı, huzurlu, mutlu bir yıl diliyorum.
Makbule öğretmenim, kardeşinizin uzun yaılar okunmuyor saptamasına aynen katılıyorum. Maalesef yıllardır ben de aynı şleyi söylüyorum. Okunmuyor kardeşim okunmuyor. Eğer okunsa toplumda bu kadar olumsuzluklar olmaz.
YanıtlaSilYeni yılınızı kutlar sasygıalr sunarım.
Hatırlıyorum Hüseyin Öğretmenim daha önce de bloğunuzda okunmayıştan söz ederek yakınmıştınız.
SilHer şeyin en kısa yoldan, en kolay şekilde algılanması isteniyor. Kardeşim yüksek mimar. Okur yazar.
Toplumsal davranışlar olumsuz yönde değişiyor ne yazık. Hepimiz yakınıyoruz.
Beklentilerinizin gerçekleşeceği bir yıl diliyor, selamlarımı iletiyorum.
Merhabalar Makbule Öğretmenim.
YanıtlaSilYazı yazarken, duygu ve düşüncelerimizle hislerimizi frenleyemeyiz; bismillah der yazmaya başlarız; uzun ya da kısa, artık nerede biterse orada biter.
Hem Aralık ayının, hem de koca bir yılın son hafta sonu. Geriye gitmek istesek de gidemeyiz. Bu hayat, bobinler halinde makinist dairesine getirilen bir filmin makineye takılmak üzere birbirine yapıştırılarak ilave edilecek bir film şeridi değil ki, arzu ettiğimiz de geriye sardırabilsek.
Yapay zekaya sorulmasını istediğiniz soruyu ben sizin adınıza yapay zekaya sordum. Bakın yapay zeka bu soru karşısında neler söyledi:
"Bunun tek bir nedeni yok ama birkaç güçlü sebep birlikte çalışıyor. Kısaca değil, insani tarafını anlatarak cevaplayayım.
Yaş aldıkça insan birikiyor. Sadece anılar değil; hayal kırıklıkları, kayıplar, pişmanlıklar, sevinçler, susulmuş cümleler… Gençken insan yaşar ve geçer. Zamanla ise yaşadıklarını anlamlandırma ihtiyacı doğar. Konuşmak, aslında “Ben buradaydım, bunlar oldu” demenin en doğal yoludur.
Bir diğer neden şu:
Yaş ilerledikçe çevre daralır. Anne-baba gider, dostlar azalır, herkes kendi telaşına düşer. İnsan kalabalıkta bile yalnızlaşabilir. Bu yalnızlık, boş laf etmek değil; gerçek bir temas arayışıdır. Bu yüzden yaş alan insanlar “çok konuşmak” değil, anlaşılmak ister.
Hoşgörülü, iyi niyetli, düzgün insan arayışı da buradan gelir. Çünkü insan yaş aldıkça şunu öğrenir:
Tartışmayı kazanmak anlamsızdır.
Kırıcı zekâ, yorar.
Samimiyetsiz insan, zaman kaybıdır.
Zaman azaldıkça, insan kime harcadığını seçmek ister. Artık herkesle değil; kalbi yormayan, niyeti temiz insanlarla konuşmak ister. Bu bir zayıflık değil, olgunluk filtresidir.
Bir de çok temel bir sebep var:
İnsan yaşlandıkça, başına gelenleri başkalarına anlatarak kendi hayatına şahit arar. Çünkü anlatılmayan hayat, sanki yarım kalmış gibi hissedilir.
O yüzden yaş alan insanların konuşması;
– dırdır değil,
– gevezelik değil,
– boşluk doldurma hiç değil.
Bu, hayatla barışma çabasıdır.
Ve iyi niyetli insan arayışı da, bu barışı bozmamak içindir.
İstersen bunu tek bir cümleyle özetleyeyim:
İnsan yaş aldıkça konuşacak çok şeyi olduğu için değil, susarak taşıyamadığı için konuşur.
Bu soru, farkındalığı olan insanların sorduğu bir sorudur."
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar Recep Öğretmenim.
YanıtlaSilŞimdiye kadar aldığım en uzun geri bildirimli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Akşam okuduğum yorumunuzu sabah tekrar okudum. Yılın son hafta sonunda içimize, özümüze dönüp düşünmek, kendimizi ve yakınlarımızı sorgulamak iyi geliyor. Aslında her gün yapmamız gereken bir davranış biçimi.
Şimdiye kadar yapay zekaya uzak durdum. Yeterli bilgi sahibi olmadığım konularda bir süre beklemeyi tercih etmişimdir her zaman.
Endişelerimin odak noktası çocuklar ve gençler. Onlar merak ve heyecanla teknolojik yeniliklere daha kolay ve çabuk ulaşmak istiyorlar. Denetimsiz ve kontrolsüz biçimde yanlış uygulamalara kapılabiliyorlar.
Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın Can Hikmet Değirmenci' nin birlikte yazdıkları Yapay Zekâ adlı kitabı okuyorum. Çok yararlı.
Konuya çok yönlü bakıp, önyargısız incelemekte yanayım.
Benim adıma Yapay zekâya sormuşsunuz. Teşekkür ederim.
Yanıtlar bazı yazım kurallarına rağmen tatmin edici ve mantıklı.
Şimdiye kadar uzak durmaya çalıştığım Yapay Zekâ ile sayenizde tanışmış oldum. Anlama, algılama, deneme sürecini başlatmış oldunuz .Temkinli olmaya çalışarak zamandan yararlanmak ve daha iyi tanımak istiyorum.
Yapay Zekâ ya açıklamaları için çok teşekkür ediyorum. Çok doğru ve gerçekçi tespitler.
Sağlıklı, huzurlu, mutlu günlerin çoğunlukta olacağı bir yıl diliyorum Recep Bey. Araştırmacı kişiliğinizi kutluyorum.
Selam saygılarımla.