Bir "Dünya Şiir Günü'nde" tüm çocuklara sevgiyle...
HAYAT BİR OYUN MUDUR...? OYUN BİTTİ...
Her yer oyun alanıydı önce
Sonra yer kalmadı çocuklara;
Gökdelenler, AVM'ler kuruldu yerlerine,
Gene de vazgeçmedi çocuklar oynamaktan,
Hayal kurmaktan...
Bilyeler kurallara göre tek tek dizildi,
Gökyüzüne özgürce salındı uçurtmalar.
Ama "İpler ağaçlara takıldı" dedi büyükler,
Ve ağaçlar cezalandırıldı,
Ağaçları kökten kestiler..
.
Önce ağaçlar suçlu sayıldı, sonra çocuklar.
Önce ağaçlar suçlu sayıldı, sonra çocuklar.
Tüfekler, bıçaklar, gaz kapsülleri serbestçe ortalıktayken
Bilyeler suçlu sayıldı, çocuklarla beraber
Uçurtmalar utandı, gökyüzüne havalandılar...
Suçlular nerede...?
Suçlular kayboldu...
Bir "saklambaç oyunu" gibiydi sanki her şey,
Herkes saklandı, "ebe" bir türlü bulunamadı....
Ta uzaklardan bir çocuk sordu hüzünle;
"Hayat bir oyun mudur anne? "
Kısık bir sesle cevapladı annesi;
"Oyun bitti!..."
Çocuklar hayal bile kuramadılar...
Makbule ABALI
21 Mart 2014
Açılan her perde, zamanı geldiğinde kapanır. Oyunlar başlar ve biter!. Kimine göre hayatta bir oyun, kendine göre kuralları olan. Kaybeden, kazanan.. Oyunun içinde her tür rollere bürünen oyuncular var..Soytarılar, şarlatanlar, kahramanlar...ve izleyiciler.. Evet şimdi bu 'oyun bitti'.. yine perde açılacak ve yine başka oyunlar sahnelecek... seyirci sabırsız, seyirci endişeli ve meraklı!.. bakalım bu oyun tutacak mı!..
YanıtlaSilDünya Şiir Günü'nde, içinde bulunduğumuz güncele uygun harika bir şiirdi Makbule Hanım..
Yüreğinize kaleminize sağlık..
Güzel bir haftasonu dilerim
Esenlikle...
Şiirin, duyguların bir anlatımı olduğuna inanıyorum. Zaman zaman amatörce şiir yazmaya çalışıyorum. Keşke okullarımızda çocuklarımıza şiir okumayı, yazmayı benimsetebilsek, denemeler yaptırabilsek.
SilBence şiir, dünyaya daha insancıl bir bakış sağlıyor, şiddetten arındırıyor.
Daha temiz, daha sakin bir dünya özlemimiz hiç bitmiyor. Çocuklar öylesine doğallar ki... Onlardan da öğreneceğimiz çok şey olduğuna inanıyorum.
Güzel düşüncelerinize çok teşekkürler. Selam-sevgiler.
Uçurtmalar utandı
YanıtlaSilHavalandılar gökyüzüne
Ardından çok geçmedi
Birer melek oldu çocuklar
Yetiştiler uçurtmalarına
Uçurtmalarından ayrılmadılar
Hep birlikte uçtular, uçtular sonsuzluğa...
:(
1 Mart Dünya Şiir Günü'nü böyle bir şiirle anlamlandırmanız çok etkileyici.
Son yaşadıklarımızın uyandırdığı çağrışımlarla girdiğiniz duygu yoğunluğu hissettiklerinizi şiirsel bir öyküye dönüştürmüş. Oldukça hüzünlüydü elbette...
Yüreğinize sağlık...
Sevgiler...
Düşüncelerde bütünleşmek, böyle güzel, anlamlı geri bildirimler almak nasıl da mutlu ediyor insanı. Hayatın acımasızlığını en çok çocuklar hatırlatıyor bana. Onların geleceklerini karartmamalıyız diye düşünüyorum.
SilŞiir dünyasında her şey daha bir anlam kazanıyor. Sanki olumsuzluklar daha kolay törpüleniyor. İçimizdekileri daha kolay yansıtıyoruz.
Çok teşekkürler paylaşımınız için. Güzel duygular, sevgi ve şiir hayatımızdan hiç eksilmesin...
Değerli Dost, Sevgili Kardeşim, Merhaba; 21. Mart. Dünya Şiir Gününde, Son yıllarda ülkemizde yaşananları, çocuklarımızın o saf duyguları, heyecanları üzerinden ne kadar da güzel anlatmışsınız. Olaylar ne kadar çocuk coşkusuyla saf ve temizdi, başlangıçta. Onları anlayamadılar, anlamak istemediler ve bu günlere gelindi. Şiirinizde her şey içimizi yaksa da, hüzün verse de o kadar yerli yerine oturmuş ki, çok etkilendim. Her zaman ki kibarlığınız, inceliğinizle '' amatörce '' şiir yazdığınızı ifade ediyorsunuz. Bu gün ki yaşananlar bundan daha güzel nasıl anlatılabilir. Kutluyorum. Elinize ve yüreğinize sağlık. Hep yazın olur mu? Sevgi ve saygılarımla. Necla Bal
YanıtlaSilDeğerli arkadaşım, sevgili Necla Öğretmenim, bu kadar güzel bir şekilde motive edilince insan yazmaktan nasıl vazgeçer... Düşüncelerimi, duygularımı yazıya dökmekle ben de mutlu oluyorum. Bazen bir düz yazı, bazen bir şiir. Yapabildiğim ölçüde günceli yakalamaya çalışıyorum. Sizler gibi değerli arkadaşlarımın eleştirileri beni yönlendiriyor, güç veriyor.
YanıtlaSilZaman zaman çocuk masumiyetiyle, çocuk berraklığıyla, katıksız düşünceleriyle büyükler de dünyaya bakabilseler keşke...
Yüreklendirici değerlendirmelerinize çok teşekkürler. Selam-sevgiler.
Şu kocaman dünyada ne çocuklara ne de hayvanlara yer kalmadı malesef. hep büyükler için yollar, binalar, otoparklar...Gülen eğlenen çocuklara sus dendi bu ülkede. Gürültü sayıldı gülüşleri. Kaleminize sağlık.....
YanıtlaSilHayat içinde bir rastlantılar yumağını da barındırıyor Ada Deniz. Yıllar önce Mersin'de yazdığım bu şiirimi, bir Dünya Şiir Günü'nde ( 21 Mart 2014 ) blogda paylaşmıştım. Şiiri bloğumda ararken fark ettim ki, daha sonra bir güncelleme ile tekrar paylaşmışım. O zaman sadece fotoğrafları değiştirmişim.
Sil2014'den 2024'e... Aradan 10 yıl geçmiş. Güncelleme yaparken sadece son dizeyi ekledim, "umut hiç eksilmesin." diye düşünerek mavi renkle yazdım. İnan, eski yorumları bile şimdi okudum. Geçmişten yeniden ses almak duygulandırdı beni...
10 yıl sonra ilk yorum senden. Duyarlılığına, farkındalığına, hassasiyetine çok teşekkürler.
Bana da yeniden açıklama fırsatı verdin, sevindim...
Sizin gibi kalpler oldukça oyun asla bitmez, devam eder..
YanıtlaSilVe elbette sizler gibi hassas, ince düşünceli, naif, başkalarının da var olduğu bir dünyada ; onurlu, ilkelerinden ödün vermeden yaşamın sürdürülebileceğine inanan insanlarla devam edecek her şey. Belki biraz ertelenerek, belki biraz gecikmeli ama doğrulardan ayrılmadan, (saygı-sevgi- içtenlik- dürüstlük yitirilmeden )hayat devam edecek...
SilBugün; her ergenin, her anne babanın, yetkililerin, ülkesini seven herkesin okuması gereken uzun, sade, anlamlı mektubunu okudum. ( Tüm Ayşeler okusun istedim... ) Genç yaşına rağmen nice yaş almış insanı da etkileyebilen olgunluğuna bir kez daha hayran oldum.
İyi ki varsın Canım.
Yılların tortusu biriktikçe, içten gelen yanıt da böyle uzun oluyor.
Canım öğretmenim o mektuplar ne güzel değil mi, yazana da çok iyi geliyor :) Bu seferki biraz sinirli bir mektup oldu ama :))
SilBir zamanlar mektuplara alışmış ya da o yolla sağlıklı ilişkiler kurmuş insanlar kısacık mesajlara çok kolay alışamıyorlar. Teknoloji geliştikçe acaba insanlar da en kolaya, en ucuza, en çabuk tüketilene, kalıcı değil de geçici olana mı yöneliyorlar acaba...?
Silİnsan makine değil ki sevgili C.... Senin sinirin bile, üstün insani niteliklerinle uzun sürmez eminim.
Yazma-anlatma-anlaşılır kılma alışkanlığın hep sürsün.
Sevgiyle.
Sevgili Makbule Öğretmenim, güncele uygun, derin, hüzünlü ve etkileyici şiir için teşekkürler. Bu oyun bitmeyecek, sizin gibi güzel yürekli, duyarlı öğretmenlerin yetiştirdiği binlerce çocuk kurtaracak hayalleri... Sevgilerimle 🌺
YanıtlaSilBazen hayatın akışı, ev-hastane-doktorlar arasında insanı tutsak ediyorsa; Evde Yazmak da, okumak da gecikmeli devam ediyor değerli arkadaşım.
SilOn yıl öncesi yazılmış yazılar, şiirler güncelliğini halâ kaybetmemişse derin düşüncelere de dalıyor insan.
Ancak inanın hiç abartmadan, sadece ta içimden, yüreğimden dökülenlere gelen yeni geri bildirimlerle bilseniz nasıl da mutlu oluyorum. Karanlık bir tünelden aydınlığa ulaşmanın coşkusu gibi...
Katkınıza çok teşekkürler.
Benim gönlüm de oyunu bitirmeye el vermedi öğretmenim, ama sanırım mesajı da aldım ben.
YanıtlaSilBeyin ve yürek işbirliği sağlıkla-inançla-umutla sürdürüldüğünde tabii ki oyunlar da özgürce sürmeli Buraneros. Her okulda, her sınıfta hatta her ortamda gözleri zekâ pırıltıları saçan, çabuk kavrayan, uyum sağlayan çocuklar, gençler vardır.
SilÇok yakında Urla'da gerçekleşecek bir sergi hazırlığında; İlk kez bir video çekimi için (masal anlatıcı olarak ) dün öyle bir grupla birlikte çok güzel bir zaman dilimi yaşadım. Heyecanlandım, umutlandım, duygulandım.
Ve elbette çocuklardan öğreneceğimiz ne çok şey olduğunu yeniden-yeniden düşündüm.
Yüreğinize ve kaleminize sağlık.
YanıtlaSilBu kısacık, sade, yalın yorumlar da içeriğinde ne çok şey barındırır. Biliyorum sevgili *mehtap. Teşekkür ederim.
SilHepimiz için sağlıklı günler, yıllar dileyerek.
Umudun olduğu her sabah, her gün hayat da, oyun da devam edecektir. Buna inancımız yüksek Sevgili Hocam. <3
YanıtlaSilHatta her "an" sözcüğünü de izninle ekleyebilir miyim sevgili Momentos. Zaten seninle yüz yüze tanışan her blog arkadaşımız bu içten düşünceye de inanmıştır sanırım.
SilMomentos Radyo da bunun en güzel kanıtı değil midir?
Sanırım şanslıydık. Sokakta oyunlar oynayabildiğimiz için. O zamanlarda ağaçlar daha özgürdü, gökyüzü daha mavi ve parlaktı. Şimdilerde bencillikle, hırslarla dolup taştı insanoğlu. Müteahhitler bina dikme yarışına girmek için seferber oldular sanki. Ortada ne ağaç kaldı ne de bakılacak bir gökyüzü…
YanıtlaSilYağmurun ardından gökkuşağını, yeryüzünün-gökyüzünün-doğanın tüm renklerini , mavileri-pembeleri özleyen-bekleyen, hayal kurmayı ve umut etmeyi bilen tüm çocuklar için oyunlar devam edecek elbette.
SilSevgi-saygı vefa, doğruluk, dürüstlük, ilke ve inançlar; hırsa, zulme, öfkeye, kine, haksızlıklara yenik düşmemeli değerli arkadaşım.
Şiirinizi defalarca okudum. Ne diyeyim? İtiraf edeyim ki her okuyuşumda da daha çok hüzünlendim, geçmişe olan özlemim daha da arttı.
YanıtlaSilKaleminize kuvvet, yüreğinize sağlık.
Farkındalığı yüksek, duyarlı, güzel yürekli insanlar var olduğu sürece çocuklar da kendilerini daha özgür, daha mutlu ve daha güvende hissedeceklerdir, inanıyorum Hikmet Bey.
SilDünyada her savaş başladığında, doğal afetler yaşandığında önce çocuklar gelir aklıma. Masumiyetleri, saf ve doğal halleriyle; kötü niyetli insanlar için çoğu zaman ilk kurbanlar çocuklar oluyor. Saldırganlık, olumsuz davranışlar, kin, öfke, güç gösterisi zayıflara yöneliyor.
Kuşların uçuşunu, uçurtmaları, oyunları, hayal kurmayı bile yasaklayan, hatta kendisiyle bile barışık olamayan insanlarda acaba ne olmuştur da vicdan- merhamet işlerliğini kaybetmiştir...?
İyi dileklerinize teşekkürler.